ABD başkanlık seçimleri gündemin birinci maddesi olmayı sürdürüyor. Yalnız diğer gelişmeleri de gözden kaçırmamak gerekmekte. İlk olarak dün akşam FED toplantısını ve ardından başkan Powell’ın yaptığı açıklamaları takip etmiştik. Toplantıya yönelik yaşanan gelişmeleri kısaca hatırlatalım;
FED’in faiz oranını 0 – 0.25 bandında sabit bıraktı. Bu karar piyasaların beklentisi doğrultusunda olması nedeniyle etkisi hemen hemen hiç hissedilmedi. FED’in daha önceki projeksiyonlarında faiz artırımının en erken 2023 yılında yapılabileceğini görmüştük. Negatif faiz politikası da şu an için FED’in masasında bulunmuyor. Dolayısıyla politik adım noktasında faiz aracının kullanılacak bir alanı kalmadı.
Karar metnindeki ifadelerin de sürpriz olmadığını not edelim. Talebin zayıfladığı ve enerji fiyatlarının gerilediği ortamda enflasyonun toparlanmadığının altı çizildi. Ekonomik görünümün pandeminin seyri ile bağlantılı olduğu belirtildi. Ekonomik aktivite ve istihdamın toparlanmaya devam ettiği yalnız pandemi öncesinin altında bulunduğu ifade edildi. Karar metni genel kabul görmüş cümlelerden ibaret. Dolayısıyla piyasaya etkisi nötr oldu.
Toplantıya ilişkin en önemli unsur Powell’ın ileriye yönelik vereceği mesajlardı. Powell, pandeminin ekonomi üzerinde ciddi bir etki bıraktığını ve pandemi devam ettiği sürece ekonomide istenilen toparlanmanın olmayacağını söyledi. Son dönemde yaşanan vaka artışlarından da endişe duyduğunu yineledi. Bu noktada mali destek talebini bir kere daha güçlü tonda vurguladı. Devam eden varlık alım programını gözden geçireceklerini; tahvil alım kompozisyonunu, süresi ve hacmini değiştirebileceklerini belirtmesi önemliydi.
Powell’ın acıkmalarında sürpriz yok. Korona virüs vakalarının hızını artırması ve beklenen hükümet teşvik paketinin gecikmesi ya da beklentilerden daha küçük bir teşvik paketinin açıklanması durumunda varlık alım programı artırılabilir. Yalnız bu hamlenin belirli şartlara bağlı olduğunu ve AMB gibi kesin taahhütte bulunulmadığını önemli vurgulayalım.
Gün içerisinde ise ABD’de açıklanacak ekim ayı tarım dışı istihdam (TDI) verileri önemli olacak. Beklenti 600 bin artış yönünde. İşsizlik oranının ise %7.7 seviyesine gerilemesi bekleniyor. Açıklanacak veri, ekonominin teşvik paketine ne derece bağlı olduğunu göstermesi açısından önemli olacak.
Küresel ölçekte ABD dolarında güç kaybı yaşandığını görüyoruz. Bu fiyatlamalar doğal olarak EURUSD paritesinde yükselişin hız kazanmasını sağlıyor. Bu sayede 1.1860 seviyesi test edilse bir miktar gevşeme hareketi ile birlikte 1.1840 seviyesinin altına sarkma meydana gelmiş durumda. Yükselişin devamı açısından alçalan trend direnci 1.1840 seviyesine önem veriyoruz. Şayet bu seviyenin üzerinde kalıcılık sağlanabilirse kısa vadede 1.1880 ve 1.1940 dirençleri potaya girebilir. Buna karşılık 1.1840 üzeri fiyatlamaların oluşamaması gevşeme hareketinin oluşmasını sağlayabilir. Böyle bir durumda 1.1800 – 1.1760 bölgesini takip ediyor olacağız. Özellikle 1.1760 desteğinin kırılması 1.1690 seviyesine kadar geri çekilmeyi tetikleyebilir.
