Geçen hafta neler oldu?

(21-25 Mayis Haftasi Ozeti)

Geçtiğimiz hafta Avrupa borsaları toparlanma eğiliminde olduysa da Euro ve emtialar bu yükselişe eşlik edemedi. Hafta boyunca odak noktası yine Yunanistan oldu. Ülkenin Euro bölgesinde kalıp kalmayacağı ve bölgeden çıkarsa bunun olası sonuçları konularında çok sayıda açıklama ve haber izledik. Gayri resmi AB liderler zirvesinden de piyasaları tatmin edecek sonuçlar çıkmayınca Euro birçok para birimine karşı değer kaybetti. Dolar endeksi 22 ayın en yüksek seviyelerine çıktı. Dolar’daki yükseliş emtialar üzerindeki baskıyı artırdığından altında ve petrolde son güne kadar risk iştahı zayıf oldu. 

Yunanistan’ın eski başbakanı Papademos, Yunanistan’ın bölgeden çıkış riski gerçektir açıklaması piyasalarda kaygıyı artırdı. Ardından IMF Başkanı Lagarde, Yunanistan’ın çıkışını kimse tercih edilmiyor ülkeler fakat her olasılığa karşı hazırlıklı olmalıdır dedi. Yayınlanan bir raporda ECB’nin ECB yönetim kurulu üyesi Asmussen’in başkanlığında ülkeden çıkış ihtimaline hazırlık için bir çalışma grubu kurduğu belirtildi. Bu arada böyle bir olasılıkta başta İspanya ve İtalya olmak üzere birçok ülkenin içine gireceği kriz sarmalından sıkça bahsedildi. 
Özellikle borcu yüksek olan ülkelerin bankalarından mevduatların hızlıca kaçması olasılığı üzerinde duruldu ki bu olasılığı da destekleyen kaçışların olduğu açıklandı. Fitch, yerleşik olmayan yatırımcıların elinde bulunan İtalya ve İspanya tahvillerinin 2012 ilk çeyrekte hızla azaldığını belirtti.

Güvenli liman olarak görülen İsviçre Frangı’na kaçışın artması olasılığı, İsviçre Merkez Bankası’nın yatırımların önüne geçmek için mevduat vergisi alacağı veya EURCHF tabanını yükseltebileceği spekülasyonlarına neden oldu.  

Hafta boyunca liderler zirvesinde de uzlaşmayı başaramayan Hollande ve Merkel, Euro tahvilleri konusundaki karşılıklı atışmalarını sürdürdü. Yunanistan bölgeden çıkarsa en fazla zarar edecek olan Yunanistan, İtalya, İspanya ve Portekiz ortak tahvilin çıkarılması gerektiği konusunda Hollande’ı destekledi. Sorunlu ülkelerin borçlarının yükünü daha fazla taşımak istemeyen Almanya, Hollanda, Avusturya ve Finlandiya liderleri ise karşı tutumunu değiştirmedi. Üye ülkelerin tamamı Yunanistan’ın kalmasını istedikleri mesajını verdiyse de, ortak tahvil ve bütçe kurallarının uygulanması ile büyümenin teşvik edilmesi çelişkisinde dengeyi sağlayacak gelişmeler yaşanmadı. 

Bu arada Euro bölgesinden ve Çin’den gelen veriler de endişeleri artırdı. Euro Bölgesi ve Almanya’dan gelen imalat sektörü PMI verileri son yılların en düşük seviyelerinde açıklandı. Çin’de de imalat PMI verisinin arka arkaya yedi ay önceki aya göre düşük açıklanması Çin ekonomisinde de yavaşlamaya işaret etti.

Hemen hemen tüm gelişmiş ülkelerde resesyonun daha da derinleşebileceği beklentisi oluştu. OECD, ABD hariç bir çok ülkenin 2012 için büyüme tahminlerini düşürdü. IMF, İngiltere’yi ekonomiyi canlandırmak için varlık alımlarını artırması ve vergi indirimleri yapması gerektiği konusunda uyardı. Fitch, büyüyen kamu borcunu gerekçe göstererek Japonya’nın kredi notunu düşürdü ve ülkeyi negatif izlemeye aldı. 

Global borsaları endeksleri hafta içinde tüm satış baskılarına rağmen arada tepki alımları ile artıya geçmeyi başardılar fakat Cuma günü ABD borsaları ekside kapattı. 

EURUSD haftaya 1,2700’lerde başladı 1,2515’te bitirdi. Arada kar alımlarını gördüğümüz paritede, her yükselişin ardından sert düşüşler geldi. Buna rağmen 1.2500 seviyesinin üzerinde kapatmayı başardı. 

GBPUSD paritesi yaklaşık 300 piplik düşüşle 1.5830’larda başladığı haftayı 1.5658’de tamamladı. Dolar’daki yükseliş ve IMF ve BOE’den Miles’ın para politikasında gevşeme yapılması gerektiği yönündeki uyarıları düşüşlerde etkili oldu. 

Altın ve petrol için hareketli ve dalgalı bir hafta oldu.Önceki haftayı 1600.00 direncine yakın kapattıktan sonra bu hafta satıcılı açıldı. Hafta ortasına kadar gelen satışlarla 1533.00’e kadar geriledikten sonra son üç günde gelen toparlanmalarla 1572.5’te kapattı. Global piyasalarda belirsizliğin devam etmesi ve kaygıların artması altının yeniden güvenli liman özelliğini kazanmasına neden oldu, Euro’dan ayrılarak EURUSD’daki sert satışlara güçlenerek cevap verdi. 

WTI petrol de altın gibi haftaya satıcılı başladı. Hafta başında 93.28’e kadar yükseldikten sonra 4 Dolar kaybederek 89.15 gördü. Son iki günü dalgalı geçiren fiyatlar haftayı 90.72’de kapattı.  Global ekonomide resesyonun derinleşmesine bağlı olarak talebin düşeceği endişeleri ve Dolar’daki yükseliş petrol fiyatlarının gerilemesine neden oldu. Hafta ortasında İran ile BM’den beş ülkenin nükleer program ile ilgili görüşmeleri, net bir karar çıkmamasına rağmen petrol fiyatlarında dalgalanmaya sebep oldu. 

Dolar bu haftanın en çok sığınılan güvenli limanıydı. USDCHF ve USDCAD pariteleri hafta boyunca kademeli yükselişlerini sürdürerek son beş ayın en yüksek seviyelerinde kapattılar. USDCHF 0,9595 ve USDCAD 1.0292’de kapandı. 

AUDUSD, NZDUSD pariteleri de Dolar’daki yükselişe bağlı olarak son 7 ayın en düşük seviyeleri olan sırası ile 0,9686 ve 0,7453 seviyelerine kadar geriledi. Her iki parite de son iki günde gelen düzeltmelerle biraz toparladı. AUDUSD 0,9757 ve NZDUSD 0,7534 seviyelerinde kapattı. 

Gelişmekte olan ülkelerin para birimleri belirsizlik ortamında Dolar’daki yükselişe bir miktar direnebildi. USDTRY paritesi 1.8500’in üzerinde başladığı hafta 1.8400’ kadar geriledi. Haftayı 1.8470’te kapattı. 

Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir.