Geride Bıraktığımız Hafta Neler Yaşandı? Piyasayı Nasıl Etkiledi?
Her hafta olduğu gibi geçtiğimiz hafta özetiyle sizlerleyiz. Geride bıraktığımız hafta gelişmeler açısından belki de son dönemlerin durgun ve tatsız haftasıydı. Likidite ve hacmin çok düşük olduğu günler yaşamaya devam ettik. Yine de sizler için seçtiğimiz ve geçtiğimiz haftanın piyasayı etkileyen en önemli gelişmelerini hep beraber hatırlatmak istiyoruz.
Pazartesi gününden itibaren piyasanın arka sokaklarında İspanya’nın hafta içinde AB’ye resmi yardım başvurusu yapabileceği konuşuldu. Fısıltılara göre 100 milyar Euro’luk banka yardımından arta kalan bölümün İspanya tahvillerini satın almada kullanılması görüşülüyor yetkililer arasında. Fakat fısıltının karşılığı gelmedi. İspanya’dan ne resmi başvuru ne de açıklama geldi bu konu ile ilgili.
Almanya anayasa mahkemesinin ESM kararında gecikme olabileceği haberleri diğer bir önemli gelişmeydi. Fakat anayasa mahkemesinden kararın açıklama tarihini değiştirmelerine neden olacak bir gelişme olmadığı açıklaması geldi hemen. Ayrıca tatilden dönen Merkel’in Kanada ziyareti sırasında Draghi’nin sözlerini destekler nitelikte açıklamalar yapması Almanya’nın tonunu yumuşatması olarak algılandı.
Geçtiğimiz hafta Euro bölgesi büyüme oranları açıklandı. Kuzey ülkeleri çok küçük de olsa büyüme yakalarken güney ülkeleri büyümede sınıfta kaldı. Salı günü açıklanan öncü büyüme verisi Euro bölgesinin ikinci çeyrekte %0.2 küçüldüğü işaret ediyor. Böylece 17 ülkeden oluşan Euro bölgesi son üç ceyrektir büyüyememiş oldu.
ABD’den de önemli veriler geldi. Salı günü ÜFE ve perakende satışlar verisi beklenti üzeri gelirken Çarşamba TÜFE verileri beklentilerin altında kaldı. En fazla dikkat çeken ise Perşembe gelen inşaat izinleri verisiydi. 0.81 milyon ile son 4 yılın en yüksek seviyesinde gelen inşaat izinleri beklentinin de oldukça üzerindeydi. Aynı anda işsizlik başuruları ve inşaat başlangıçları verisi beklentide geldi. Diğer önemli veriler arasında beklenti altı gelen New York ve Philadelphia imalat endeksi ile beklentiden daha iyi Michigan tüketici güven endeksini gösterebiliriz.
İngitere’ye döndüğümüzde adanın çok önemli verilerle dolu bir hafta geçirdiğini görüyoruz. TÜFE, işsizlik oranı, işsizlik başvuruları, perakende satışlar gibi çok kritik veriler açıklandı ve hepsi de beklentiden çok daha iyi geldi. Çarşamba günü yayımlanan BoE PPK tutanakları ise son toplantıda beklenti dışı bir konuya değinilmediğine işaret ediyor.
Geride bıraktığımız hafta başta TCMB para potitikası kararları ve işsizlik oranı olmak üzere Türkiye’de de önemli gelişmeler yaşandı. TCMB’nin toplantıda önemli bir değişiklik yapmaması bekleniyordu ve beklendiği gibi munzam karşılıklar dışında hiç bir şeye dokunmadı TCMB. Asıl sürpriz ise işsizlik oranıydı. Mayıs ayında çeyreklik bazda işsizlik oranı %8.2 ile hem beklenti altı hem de son on bir yılın rekor düşük seviyesinde geldi.
Haftanın en öne çıkan gelişmelerinden bahsettik şimdi bakalım pariteler bu gelişmelere nasıl tepki vermiş.
EURUSD haftayı yönsüz geçirdi dersek yanlış olmaz. İspanya’dan yardım başvurusu söylentileri ve Merkel’den gelen açıklamalar Euro için olumlu gelişmelerdendi. Fakat likidite ve hacim yoksunluğundan dolayı bu gelişmelerin etkisini EURUSD üzerinde göremedik. Parite haftayı 50 pips yukarı 1.2330 hemen üzerinde kapattı.
Gelen bir çok iyi veriye rağmen GBPUSD’nin de likidite ve hacim eksikliğinden dolayı beklenen çıkışı yapamadığını görüyoruz. İşsizlik oranı, TÜFE gibi çok önemli verilerin iyi gelmesine rağmen GBPUSD haftayı başladığı seviyelerde 1.5690 çevresinde tamamladı.
AUDUSD haftanın en çok kaybedenlerindendi. Özellikle fon ve bankalardan gelen satışlardan dolayı Cuma günü gelen satışlar AUDUSD’yi son üç haftanın en düşük seviyesine kadar çekti ve AUDUSD haftalık bazda yaklaşın 150 pipslik bir düşüşle Cuma gecesini 1.0415 seviyesinde kapattı. QE3 beklentilerinin azalması da AUDUSD satışlarının arkasındaki diğer bir nedendi.
USDTRY oldukça olumlu gelen işsizlik oranına rağmen çıkışa devam etti. Risk iştahındaki daralma bir çok riskli para birimi gibi TRY’nin de değer kaybetmesine neden oldu ve bununu önünde ne TCMB kararları ne de işsizlik oranın durabildi. Haftayı 150 pipslik bir artışla 1.80 hemen altında bitirdi USDTRY.
USDJPY önümüzdeki aylarda yapılabilecek bir QE3 ihtimalinin azalmasının ardından geçtiğimiz haftayı soluk almadan tırmanarak geçirdi. Haftaya 78.20’de başlayan USDJPY aralıksız gelen alışların ardından Cuma gecesini 79.55 seviyesinde tamamlayarak haftanın kazananı oldu.
ALTIN ise QE3 ihtimallerinin azalmasıyla zayıflarken Çin’den gelebilecek parasal gevşeme umutlarıyla geçtiğimiz hafta da 1600 üzerinde tutunmayı başardı. İyi gelen ABD verilerinin ardından 1600 altına gerileyen ALTIN haftanın son günlerinde Çin başbakanı Wen’den gelen açıklamaların etkisiyle toparlanmayı bildi ve Cuma gecesini 1615 seviyesinde kapattı.
Kısacası geride bıraktığımız hafta likidite ve hacimsizlikten paritelerin birbirinden bağımsız ve rasyonel olan bazı hareketler yaptığına tanık olduk. Çok iyi gelen verilere rağmen GBPUSD istenen sert çıkışı yapamazken ALTIN ve AUDUSD bağımsız hareket etti.
Döviz Destek geçtiğimiz hafta yine analiz, rapor ve anlık haber akışıyla üyelerinin yanındaydı ve üyelerine yol göstermeye devam etti.