Geçtiğimiz Haftaya Bakış (14 Mayıs – 18 Mayıs)

Piyasalarda Yunanistan hükümet krizi nedeniyle başlayan satış fırtınası geçtiğimiz hafta da esti. Aynı zamanda yabancıların ‘Sell in May and Go Away’ yani ‘Mayıs’ta Sat ve Kaç’ sözünü birebir doğrular bir dönem yaşamaya devam ediyoruz.

Satışların temelinde Yunanistan’daki hükümet kriziyle tüm Avrupa’ya yayılan olumsuz hava var. Hafta başında cumhurbaşkanı Papoulias’ın parti liderlerini koalisyon kurma konusuna ikna çabaları da başarısızlıkla sonuçlandı ve 17 Haziran’da yeniden seçimlere gidileceği duyuruldu.

Geçtiğimiz hafta 17 Haziran için seçim anketleri de başladı bile. Gelen sonuçlar karışık. Kimi anketlerde Syriza partisi neredeyse oy oranını ikiye katlıyor, kimi anket sonuçları ise PASOK ve Yeni Demokrasi partilerinin yeniden koalisyon kurabilecek çoğunluğa sahip olacağını gösteriyor.

Yunanistan’da yangın büyürken İspanya’da ise kriz kıvılcımları yavaş yavaş alevlere dönmeye başladı. Moody’s Perşembe günü dört İspanya eyaletinin ve aralarında Santander’in de bulunduğu 16 İspanyol bankasının notunu kırdı. Yani İspanya’da kemer sıkma krizi ile bankacılık krizi ele verdi, büyüyerek ilerliyor.

Not indirimlerinden Yunanistan’da nasibini aldı. Fitch Yunanistan’ın notunu B- seviyesinden CCC’e indirdi, eğer kemer sıkma ve reformları destekleyecek bir hükümet kurulmazsa Yunanistan’ın Euro’dan çıkışı kaçınılmaz dedi.

Not indirimleri ve açıklamaların yanında geçtiğimiz hafta AB, ABD ve Japonya’dan önemli veriler vardı.

Salı günü AB öncü büyüme verisi geldi ve beklentiden daha yüksek. Beklenti 0.2% daralma iken, 0.0% büyüme, yani 2012 ilk çeyrekte AB ekonomisi ne büyüdü ne daraldı. Fakat ZEW ekonomik güven endeksi ve sanayi üretimi beklentilerden daha zayıf açıklandı. Yani AB verileri bir olumlu bir olumsuz.

Perşembe gecesi de Japonya öncü büyüme açıklandı. Hem 2012 ilk çeyrek beklentiden daha iyi geldi, hem de 2011 son çeyrek büyümesi yukarı yönlü revize edildi. Ayrıca sanayi üretimi verisi de yukarı yönlü revize edildi. Bu veriler risk iştahına yardım etmek yerine yatırımcıların JPY’ye daha fazla güven duymasına ve dolara nazaran JPY’ye demir atmalarına neden oldu.

Haftaya damgasını vuran veri Perşembe günü ABD’den gelen Philadelphia imalat endeksiydi. Beklentinin çok daha altında gelmesiyle yine varlık alımı, twist operasyon sesleri yükselmeye başladı. Bundan en büyük faydayı altın gördü tabi ki.

Altın için hareketli bir haftaydı. Hafta başında USD’nin güvenli liman karakteristiğinin ön plana çkmasıyla altın 1520 seviyelerine kadar geriledi. Philadelphia verisinin zayıf gelmesinin ardından ise Perşembe’den itibaren gelen kademeli alımlarla 1600 direnci test edildi. 1520/25 seviyelerinin bazı merkez bankaları tarafından korunduğu ve kimi büyük ABD fonlarının altın pozisyonlarını artırdığı söylentileri de alımları destekledi. Altın gelen bu alımlarla hafta başındaki kayıplarını telafi etti ve haftayı başladığı seviyenin 10 dolar üzerinde  kapattı.

Para birimlerine baktığımızda ise JPY dışında USD’ye karşı koyabilen bir para birimi göremedik. ABD verilerinin beklentinin altında Japonya büyüme verisinin beklentinin üzerinde gelmesi güvenli liman JPY’nin diğer güvenli liman USD’ye karşı üstün gelmesini sağladı. Haftaya 80.00 seviyesinin hemen altında giren USDJPY Cuma gecesini 79.00 seviyesinde kapattı.

GBP, EUR, AUD, CAD, NZD, TRY ve daha bir çok para birimi haftayı USD karşısında büyük düşüşle geçirdi. Cuma günü gelen kar realizasyonları bu para birimlerine biraz nefes aldırsa da haftalık bazda değer kaybı büyük oldu.

EURUSD satışları hafta boyu kademeli olarak gelmeyi sürdürdü. Bir ara 1.2650 altı test edildi. Cuma günü gelen kar alımları ise pariteyi bir miktar rahatlattı ve EURUSD’nin haftayı 1.2780 seviyesinde tamamlamasını sağladı

GBPUSD paritesinde de Cuma günü dışında satışlar çok daha baskındı. Çarşmaba BoE’den gelen enflasyon raporunun gevşek politika sinyalleri vermesi de satışlara hız kattı ve parite haftayı yaklaşık 250 pipslik bir düşüşle 1.58 seviyesinin hemen üzerinde kapattı.

AUD, NZD, CAD gibi emtia para birimleri de güvenli liman ihtiyacından dolayı hafta boyu kademeli olarak hep değer kaybetti. AUDUSD hafta başında parite seviyesini kırarak hafta içerisinde 0.98 altına kadar geriledi. USDCAD ise parite üzerindeki pozisyonunu güvene aldı ve haftayı 200 pipslik bir artışla 1.0200 üzerinde tamanladı.

Haftanın en fazla kan kaybeden para birimlerinden biri TRY oldu. Pazartesi’ne 1.7830 seviyesinde başlayan USDTRY hafta boyu gelen alımlarla 1.84 üzerini gördü. Cuma gecesini ise 1.8320 seviyesinde 500 pipslik bir kayıpla kapattı. TCMB’nin istisnai günlere son vererek izlemeye geçmesi de USDTRY alıcılarını cesaretlendirdi.

Kısacası geçen hafta ‘Mayıs’ta Sat ve Kaç’ durumunun devam ettiğini gördük. Yunanistan’ın tetiklediği İspanya’nın ise körüklediği kriz yangını şiddetini artırdı. Güvenli limanlar USD ve JPY değer kazanmaya devam etti, verilerin etkisiyle ise JPY’nin USD’ye karşı değer kazandığını gördük. Altının da bir miktar toparlanarak güvenli liman özelliğine tekrar bürünmeye başladığına tanık olduk. USD ve JPY haftanın kazananı olurken, TRY haftanın en çok kaybedeni oldu.

Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir.