Geçtiğimiz Haftaya Bakış (17 Aralık – 21 Aralık)

Geride kalan önemli hafta sonrası tüm gelişmeleri ve pariteler ile ALTIN üzerindeki etkilerini sizler için özetledik

ABD’deki politik gelişmelerin piyasa için belirleyici olduğu bir haftayı geride bıraktık. Gelin geçtiğimiz haftanın önemli gelişmelerini ve piyasaya etkilerini beraber hatırlayalım…

Hafta sonu gelen olumlu açıklamaların etkisi ile ABD’deki “mali uçurum” görüşmelerinin kısa süre içerisinde meyve vereceği ve bir bütçe anlaşmasının gerçekleşeceği beklentisi piyasada iyice hakimdi.

Bu beklenti ile piyasa haftaya oldukça pozitif bir tonda başladı ve Çarşamba akşamına kadar süren alımlarla hemen her yerde (pariteler, borsalar vs…) yeni zirveler gördük.

Çarşamba akşamı ise işler değişti. Önce Başkan Obama’dan “son 24 saatte görüşmeler kötüleşti” açıklaması ile piyasa gerildi sonra da ertesi gün Cumhuriyetçilerin B planı hamlesi geldi. Cumguriyetçiler ile Demokratlar arasındaki restleşme piyasada satışlar getirirken Perşembe gecesi Cumhuriyetçilerin B planının da çökmesi ile kriz derinleşti ve piyasa haftayı olumsuz bir tonda kapamış oldu.

Yine de özellikle borsaların pozitif bir hafta geçirdiğini ve son iki günkü gerilemenin ilk üç gündeki artışın çok ufak bir bölümünü oluşturduğunun altını çizelim. Yani piyasa hala görüşmelerden umutlu. Zaten siyasetçilerden Cuma günü gelen açıklamalar da görüşmelerin devam edeceği şeklinde oldu.

ABD verilerine baktığımızda ise çok olumlu bir tablo görüyoruz. Çarşamba günü inşaat izinleri ve konut başlangıçları verileri beklentide gelirken New York imalat endeksi beklentinin oldukça üstünde bir düşüş gösterdi ama sonrasındaki veriler gerçekten etkileyici oldu.

Perşembe günü 2. el konut satışları güçlü beklentinin bile üstünde bir artış gösterirken -2.2’ye yükselmesi beklenen Philederphia imalat endeksi 8.1 açıklandı ve bir önceki günkü imalat verisinin etkisini tam tersine çevirdi. 2. el konut stokunun hızla erimekte olduğu gösteren  konut verisi ise konut sektörü için neredeyse ortada kötümser bırakmadı.

Cuma günü ise bu kez dayanıklı mal siparişleri ve kişisel gelirler verisi beklentilerin de ötesinde artış göstererek “ekonomi iyice ısınıyor” dedirtti. Firmaların kapital harcamalarını arttırdığını ve tüketicinin de harcamak üzere daha fazla gelir elde ettiğini gösteren bu veriler 2013’ün 1. çeyreği için de beklentileri iyice yükseltiyor.

ABD verileri sonrası piyasanın yorumu “eğer bu ekonomi mali uçurumdan aşağı gönderilirse yazık olur” şeklinde oldu. Zaten son iki gün bu verilere rağmen piyasanın ralli yapamamasının tek sebebi de “mali uçurum” endişeleri oldu. Eğer veriler beklenti altı kalsaydı muhtemelen çok daha aşağıda bir kapanış görecektik Cuma gecesi.

Japonya’da Pazar günü seçim zaferi yaşayan Shinzo Abe, parasal ve mali gevşeme yanlısı açıklamalarını sürdürürken Japonya Merkez Bankası Perşembe sabahı verdiği faiz kararında enflasyon hedefini %2’ye çıkarmayı Ocak’a bıraktı ve varlık alım programını 10 trilyon JPY arttırdığını açıkladı.  JPY mali uçurum gerginliğinden faydalandı iyi ABD verilerine rağmen Dolar karşısında haftayı açtığı seviyeden kapattı.

Euro Bölgesi’nde ekonomik veri olarak Almanya IFO güven endeksi öne çıktı. Önceki hafta ZEW endeksinde olduğu gibi beklentinin oldukça üstünde (101.9 yerine 102.4) bir veri geldi. Yunanistan tahvil faizlerinin hızla düşmeye devam etmesi, bunun yanında İspanya ve İtalya tahvil faizlerinin de haftayı gerileyerek kapaması Euro’ya destek oldu. Güney Kıbrıs’ın iflasla burun buruna kalması ve acil yardıma ihtiyaç duyması ise ekonomisinin küçüklüğü sebebiyle Euro’yu rahatsız etmedi. Yıl sonu öncesi Euro satış pozisyonlarının kapanmaya devam etmesi ise Euro oldukça pozitif bir hafta geçirdi ve haftanın en çok değer kazanan para birimi oldu.

İngiltere’de ekonomik veriler genel olarak karamsar bir tablo yarattı. Salı günü enflasyon verileri beklentide açıklanırken Perşembe perakende satışlar verisi beklentinin altında (%0.3 artış yerine %0.0) açıklandı. Çarşamba yayınlanan merkez bankasının son faiz toplantısının tutanaklarında herhangi bir sürpriz olmazken Cuma günkü veriler yine hayal kırıklığı yarattı. Kamu borçlanması beklentinin de üstünde artarken 3. çeyrek büyümesi %1’den %0.9’a revize edildi.

Diğer ekonomik verilere baktığımızda ise beklentileri kaçıran Yeni Zelanda büyümesi ve Kanada Tüfe verilerinin yanında beklentide kalan Kanada büyümesi ve beklentileri geçen Kanada perakende satışlar verileri dikkat çekti.

Önemli veri ve gelişmeler böyleydi. Şimdi bu veri ve gelişmeler pariteleri ve ALTINı nasıl etkilemiş inceleyelim.

EURUSD: Pazartesi, Draghi’nin konuşmasında gelecek ayki bir faiz indiriminden uzak bir tavır sergilemesi ile haftaya kuvvetli başlayan Euro IFO verisi ile iyice hızlandı ve 1.3305 ile Mayıs’tan beri en yüksek seviyesini gördü. Haftayı ise son günkü satışlarla haftayı açtığı seviyenin 15 pips üstünde 1.3185 seviyesinde kapattı.

GBPUSD:Haftayı 1.6165’ten açan GBPUSD piyasa rallisine ayak uydurarak Çarşamba 1.6305 ile zirve gördü. Sonrasında hem olumsuz hava hem de beklenti altı verilerin etkisiyle geriledi ve haftayı açtığı seviyede kapadı.

AUDUSD: Haftayı 1.0550 ile Cuma kapanışının bir miktar altında açan AUDUSD sonrasında neredeyse hiç kuvvet gösteremedi ve yıl sonu öncesi kar satışlarının etkisiyle bütün bir hafta yavaş yavaş düşüş gösterdi. Son gün hızlanan satışlar sonrası parite haftayı 1.0395’te kapattı.

USDJPY: Shinzo Abe’nin seçim zaferi sonrası haftayı 84.30 ile 2012 Mart’ından beri en yüksek seviyede açan USDJPY sonrasında Japonya Merkez Bankası’nın gevşemesi ve beklenti üstü ABD verileri ile Mali Uçurum endişeleri arasında kaldı ve hemen hemen açıldığı seviyede kapattı. Arada ise 84.61 ile 2011 Nisan’dan beri en yüksek seviyesini gördü.

ALTIN: ABD ekonomisinin beklenenden hızlı toparlanması sonrası ABD Merkez Bankası FED’in faizleri beklenenden önce arttırabileceği endişesi ve bu endişe ile ABD tahvillerinde faizlerin yükselmesi sonrası fonların satışlarının hızlanması ile ALTIN yine olumsuz bir hafta geçirdi. Haftayı 1696’da açan ALTIN 1656’da kapattı.

USDTRY: Haftayı 1.78 seviyesinden açan USDTRY ise TCMB’nin beklentinin aksine faiz koridorunun alt bandında faiz indirimine gitmemesine rağmen rik iştahındaki genel gerileme ve yıl sonu pozisyon ayarlamaları ile haftayı 1.7940 seviyesinden kapattı. TCMB Salı günkü faiz kararında sadece politika faizini 25 baz puan indirmişti. Ayrıca döviz cinsinden munzam karşılık oranlarını 0.5 puan arttırmış olması da TL’nin zayıflığındaki bir diğer etmen oldu.

Haftanın kazananı 430 pipslik ralli ile EurNzd oldu. Euro genel olarak güçlülüğü Yeni Zelanda’da büyüme verisinin %0.4 yerine %0.2 açıklanması ve emtia para birmlerindeki kar satışları ile birleşince parite müthiş bir ralli yaptı.

Biz de Döviz Destek olarak bu hafta da üyelerimizin piyasa hareketinin her anında yanlarında olduk ve başarılı analizlerimiz ve al/sat pozisyonlarımızla güzel bir hafta yaşattık. Döviz destek üyeleri arasına katılmak istiyorsanız aşağıdaki linke tıklayarak çıkan formu doldurmanız yeterli.

Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir.