Geçtiğimiz Haftaya Bakış (21 Ocak – 25 Ocak)

Geride Bıraktığımız Hafta Yaşanan Tüm Önemli Gelişmeler ve Piyasa Üzerindeki Etkileri Bu Raporumuzda.

Uzun süredir merakla beklenen Japonya merkez bankası BoJ PPK toplantısı, İngiltere 2012 dördüncü çeyrek büyüme rakamları ile dünyanın dört bir yanından PMI verilerinin geldiği piyasa için çok kritik bir haftayı geride bıraktık. Bakalım bu önemli haftada neler yaşanmış ve piyasa bu yaşananlardan nasıl etkilenmiş.

Agresif gevşeme söylemleriyle başbakanlık koltuğuna oturan Abe’nin iktidarındaki ilk BoJ toplantısından piyasa çok şey bekliyordu. Sınırsız tahvil alımı, faizlerin negatife çekilmesi, %2’lik enflasyon hedefinin benimsenmesi gibi bir çok beklentisi vardı piyasanın. Fakat BoJ bu beklentileri vermekten çok uzaktı. Bu ay herhangi bir gevşemeye gitmeyen BoJ sınırsız tahvil alımı kararı aldı fakat alımlar 2014 başında devreye girecek. Faizlerde de bir değişiklik olmadı ve yine beklenen yabancı tahvil alımı programına ilişkin bir karar da çıkmadı. Kısacası BoJ agresif gevşemeyi bırakın normal bir gevşeme adımı bile atmadı bu ay.

Haftanın diğer önemli faiz kararları Kanada merkez bankası ve TCMB’den geldi. Gelişmiş ülke merkez bankaları arasında en şahin tondaki banka olarak gösterilen Kanada merkez bankası BoC beklendiği gibi faizleri %1’de sabit bıraktı fakat karar metni beklenenden daha az şahin tonda olunca CAD büyük değer kaybetti. Yakın zamanda faiz artırımı söylemlerini sürekli tekrarlayan BoC bu toplantıda yakın gelecekte faiz indirimi yok mesajı verdi.

TCMB’den ise piyasanın çok beklemediği bir karar geldi. Piyasanın genel beklentisi faiz koridorunun altına 50 -25 puanlık bir indirimken TCMB koridorun hem üzerinden hem altından 25 baz puan indirime gitti ve koridoru 8.75 – 4.75 bandına indirdi. Gösterge faiz ise beklendiği gibi %5.50’de sabit kaldı.

Hafta başında bir araya gelen Euro bölgesi maliye bakanları beklendiği gibi 9.5 milyar Euro’luk bir sonraki Yunanistan yardım dilimini serbest bıraktı. Güney Kıbrıs yardımı konusunda karar Mart ayına ertelendi ve Nisan ayında görev süresi dolacak olan Eurogroup başkanı Juncker’den sonra başkanlığa Hollanda maliye bakanı Dijsselbloem‘in gelmesi kararlaştırıldı. Yani bu ayki Eurogroup toplantısında piyasayı etkileyen çok önemli bir karar çıkmadı diyebiliriz.

ABD mali uçurumu konusunda ise kritik bir gelişme yaşandı. Cumhuriyetçiler’in çoğunlukta olduğu Temsilciler Meclisi borç tavanını üç ay daha erteleyen yasayı onaylaydı ve topu Senato’ya attı. Mart ayında otomatik olarak devreye girecek olan harcama kesintileri var, Cumhuriyetçiler bu hamleyle harcama kesintileri konusunda Demokratlar’ı görüşmeye zorlayacak. Demokratlar görüşmeye ve anlaşmaya yanaşmazsa zaten Cumhuriyetçiler’in istediği kesintiler devreye girmeye başlayacak. Yani şimdilik yapılan sadece borç tavanı gerginliğini bir süreliğine ertelemekten başka bir şey değil.

Geride bıraktığımız hafta hem Avrupa hem Amerika hem de Asya’dan çok önemli veriler vardı. Öncelikle Avrupa’dan gelen verileri ele alalım. Almanya’dan hafta boyu olumlu veriler geldi ve piyasaya AB’nin lokomotifi tekrar rayına giriyor sevinci yaşattı. ZEW ekonomik güven endeksi, imalat – hizmet PMI ve Ifo iş dünyası güven endeksi gibi çok önemli veriler hep beklenti üzeri ve son dönemlerin en iyi seviyelerinde geldi. İngiltere verileri ise karışıktı. İstihdam verileri beklentiden daha iyi gelirken dördüncü çeyrek öncü büyüme %-0.3 ile beklentiden daha kötüydü.

Asya’ya baktığımızda ise ilk olarak Çin’den beklenti üzeri ve son 22 ayın en yüksek seviyesinde gelen HSBC flaş imalat PMI rakamları dikkat çekiyor. Avustralya’dan gelen beklenti altı TÜFE verileri ve Japonya’dan gelen çok kötü enflasyon ve ticaret verileri dikkat çeken diğer veriler.

ABD’den konut sektörü ile ilgili önemli veriler geldi geçtiğimiz hafta. Salı günü ikinci el konut satışları Cuma günü de birinci el konut satışları rakamları geldi ve her ikisi de beklenti altı kaldı. Perşembe günü gelen haftalık işsizlik başvuruları ise 330 bin ile geçtiğimiz hafta olduğu gibi son yılların rekor düşük seviyelerinde geldi fakat bu düşüşün mevsimsel bazı etkilerden kaynaklandığı görüşleri hakim. Kanada’dan gelen TÜFE verileri deflasyona işaret ederken, perakende satışlar beklentiden daha kötüydü. Yani merkez bankası BoC faiz artırımını tahmin ettiğinden daha ileriye ertelemek zorunda kalacak bu verilere göre.

Haftanın önemli gelişme ve verilerini böylece özetlemiş olduk. Davos’ta devam eden Dünya Ekonomik Forumu zirvesinden piyasayı etkileyek bir açıklama gelmediğini ve ECB’nin açıkladığı birinci tur LTRO geri ödemelerinin piyasanın beklediğinden daha iyi olduğunu da hatırlamadan geçmeyelim. Ayrıca Moody’s’in bu Pazartesi yapacağı Türkiye konferansında not artırımı gelmeyeceğini ima etmesi de TRY ile ilgili TCMB kararları dışındaki diğer bir önemli gelişmeydi.

EURUSD Cuma gününe kadar 100 pipslik dar bir bantta bir aşağı bir yukarı yatay bir seyir izledi. Almanya’dan gelen çok iyi verilerin etkisiyle tırmanışa geçen parite 1.3480 ile son 11 ayın en yüksek seviyesine kadar tırmandı. Haftalık bazda 150 pipse yakın çıkan EURUSD haftayı 1.3460’ın hemen üzerinde kapattı.

GBPUSD önceki haftaki büyük düşüşüne bu hafta da devam ederek 1.5745 ile son 5 ayın en düşük seviyesine geriledi. Cuma gecesini 1.58’in hemen altında kapatan GBPUSD haftalık bazda 50 pipse yakın bir düşüş kaydetti.

AUDUSD önceki haftalarda gelen kötü istihdam ve perakende satışlar verilerine bu hafta kötü enflasyon verilerinin de eklenmesiyle 3 hafta sonra ilk kez 1.04 altını gördü. Kötü verilere merkez bankası RBA üyelerinden Ridout’tan gelen faiz indirimi çağrısı da eklendi. Yani Şubat başında faiz indirimi gelme ihtimalleri yükseliyor. AUDUSD haftayı 1.0422 seviyesinde haftalık bazda 80 pipsten fazla bir düşüşle tamamladı.

USDPY ilk önce BoJ piyasanın beklediği gevşemeyi yapmayınca 88.00’lere kadar düştü. Fakat sonrasında gelen kötü ticaret ve enflasyon verileri ile hükümet yetkililerinden gelen açıklamalarla yine yükselişe geçti ve 2010 Haziran’dan bu yana ilk kez 91.00 üzerini gördü. Haftayı 90.86 seviyesinde kapatan USDJPY haftalık bazda 80 pipse yakın bir çıkış yaptı.

ALTIN kötü bir hafta geçirdi. Özellikle borç tavanı gerginliğinin ertelenmesi güven liman olarak görülen ALTINa yaramadı ve fonların ALTINdan çıkmasına neden oldu. Önceki hafta 25 dolara yakın bir yükseliş yaşayan ALTIN bu hafta aldıklarının tamamını verdi ve haftalık bazda 27 dolara yakın düştü. ALTIN Cuma gecesini 1659 seviyesinde kapattı.

USDTRY merkez bankasının beklenmedik şekilde koridorun üzerinde de 25 puanlık indirime gitmesiyle 1.77 üzerine kadar tırmanarak son 2 hafta zirvesini gördü. Haftayı 1.7660 seviyesinde kapatan USDTRY haftalık bazda 70 pipse yakın bir tırmanış yaşadı.

Önceki hafta 25 dolar çıkarak haftanın en iyisi olarak gösterdiğimiz ALTIN için bu hafta iş tersine döndü ve 27 dolara yakın düşerek haftanın en kötüsü oldu. EURUSD ise haftalık bazda 150 pipse yakın tırmnarak haftanın en iyisi olmayı hak etti.

Geride bıraktığımız hafta DövizDestek hem rapor – analiz hem de paylaştığı pozisyonlarla üyelerine doğru yolu göstermeye devam etti. Siz de DövizDestek ailesine katılın siz de forexte doğru yolu bulun.

Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir.