Geride bıraktığımız hafta ABD ile İngiltere’den gelen 2013 birinci çeyrek büyüme verileri ve Avrupa ile Çin’den gelen PMI rakamlarının ön plana çıktığı bir haftaydı.
Geride bıraktığımız hafta ABD ile İngiltere’den gelen 2013 birinci çeyrek büyüme verileri ve Avrupa ile Çin’den gelen PMI rakamlarının ön plana çıktığı bir haftaydı. Bu verilerin yanında Yeni Zelanda ve Japonya’dan gelen para politikası kararları haftanın diğer önemli gelişmeleri olarak gözümüze çarpıyor.
ABD’den Cuma günü gelen büyüme verisi haftanın en önemli verisiydi ve %2.5 ile beklenti altı kaldı. Büyüme performansının beklenti altında kalmasının en önemli nedeni olarak hükümet harcamalarında yaşanan sert kesintiler gösteriliyor.
Büyüme verisine ek olarak ABD’den konut sektörü ile dayanıklı mal siparişleri verileri açıklandı geçtiğimiz hafta. Pazartesi günü gelen ikinci el konut satışları 4.92 milyon ile beklenti altı kalırken, Salı günü gelen birinci el konut satışları ise 417 bin ile beklentideydi. Çarşamba günü açıklanan dayanıklı mal siparişleri de hayal kırıklığı yarattı fakat her Perşembe gelen haftalık işsizlik başvuruları 339 bin ile beklentiden daha iyiydi.
ABD verilerinden sonra Avrupa’ya dönelim. Perşembe günü İngiltere’den gelen birinci çeyrek büyüme %0.3 ile beklentiden daha iyi gelirken, Almanya verileri büyük hayal kırıklığı yarattı. Salı günü gelen Almanya imalat PMI 47.9, hizmet PMI ise 49.2 ile, Çarşamba günü gelen Ifo iş dünyası güven endeksi 104.4 ile beklentiden çok daha kötü geldi. Avrupa’nın amiral gemisi Almanya’dan gelen kötü verilerden sonra önümüzdeki hafta ECB’den faiz indirimi geleceği beklentileri tavan yaptı.
Yine Salı günü gelen Fransa imalat ve hizmet PMI rakamları beklentiden hafif daha iyi gelirken, Euro bölgesi genel imalat PMI 46.5, hizmet PMI ise 46.6 ile beklentide açıklandı. Avrupa’dan gelen diğer bir önemli veri ise Perşembe günü açıklanan ve %27.2 ile hem beklentiden daha kötü hem de tüm dönemlerin en yüksek İspanya işsizlik oranıydı.
Asya’dan gelen verilere baktığımızda da çok kritik veri ve gelişmelerin geride kaldığını görüyoruz. Asya’dan gelen en önemi veri Salı gecesi Çin’den gelen imalat PMI rakamlarıydı ve 50.5 ile beklentiden daha kötü açıklandı.
Çarşamba gecesi Avustralya’dan gelen çeyreklik TÜFE 0.4 ile beklentiden daha kötü gelirken, Cuma gecesi açıklanan Yeni Zelanda ticaret fazlası 718 milyon ile beklentiden daha iyiydi. Yine Cuma gecesi açıklanan Japonya TÜFE rakamları da eksi bölgede gelerek deflasyonun devam ettiğine işaret ediyor.
Geçtiğimiz hafta biri Japonya diğer Yeni Zelanda olmak üzere iki önemli merkez bankasından para politikası kararları açıklandı. Hem Yeni Zelanda merkez bankası RBNZ politika faizi %2.5 hem Japonya merkez bankası BOJ faizleri %0.1 seviyesinde beklendiği gibi sabit tuttular.
Haftanın bir diğer önemli gelişmesi ise İtalya’da yeni başbakanın belli olmasıyla Euro üzerindeki bir risk faktörünün ortadan kalmasıydı. Cumhurbaşkanı Napolitano, başbakan olarak Letta’yı atadı ve Letta hükümet kurma çalışmalarına geride bıraktığımız hafta başladı.
EURUSD, kötü Almanya verilerinin önümüzdeki hafta ECB’den faiz indirimi gelme ihtimalini iyice artırmasıyla baskı altında bir hafta geçirdi. Satış baskısıyla 1.2950’lere kadar gerileyerek son 3 hafta dibini tazeleyen EURUSD haftayı 1.3026 seviyesinde kapattı ve haftalık bazda 45 pipslik bir düşüş yaşadı.
GBPUSD, %0.3 ile beklentiden daha iyi gelen 2013 birinci çeyrek büyüme verisinin etkisiyle alıcılı bir hafta geçirdi ve 1.55 seviyelerini zorlayarak son 2 ay zirvesini yeniledi. GBPUSD Cuma gecesini 1.5470 seviyesinde kapatarak haftalık bazda 240 pips arttı.
AUDUSD, Çin’den gelen kötü imalat PMI verisinin ardından 1.0220 bölgesine kadar geriledi ve 6 haftanın en düşük seviyelerini gördü. Kötü TÜFE verilerinin ve merkez bankasından gelebilecek bir faiz indiriminin yarattığı büyük baskıya karşı koymayı başaran AUDUSD Cuma gecesini haftaya başladığı 1.0280 seviyelerinde kapattı.
USDJPY haftaya 100 direncinin hemen altında başladı fakat hem kar alımları hem de ABD’den gelen olumsuz verilerin etkisiyle gevşedi. Haftayı 98.00 seviyesinin hemen üzerinde kapatan USDJPY haftalık bazda 175 pips kaybetti.
ALTIN alıcılı bir hafta geçirdi ve 1485 seviyelerine kadar tırmanarak son 2 haftanın en yüksek seviyelerini gördü. Bu tırmanışın arkasındaki en büyük faktörler olarak merkez bankalarından gelen fiziksel alışlar, güvenli liman talebi ve kötü ABD verilerini sayabiliriz. Cuma gününü 1457 seviyesinde kapatan ALTIN haftalık bazda 50 dolarlık bir ralli yaptı.
USDTRY, haftanın ilk günleri Çin ve Almanya’dan gelen kötü PMI verilerinin riski iştahını negatif etkilemesiyle yukarıları zorladı. Üç hafta sonra tekrar 1.8090 seviyesini gören USDTRY sonrasında gevşedi. Haftalık bazda yatay bir seyir izleyen USDTRY, haftayı 1.7970 seviyesinde kapattı.
1320 seviyelerinden başlayan toparlanmaya bu hafta 50 dolar ekleyen ALTIN haftanın en iyisiydi. Kötü ABD verilerinin yarattığı baskı ve kar alımlarıyla 175 pips düşen USDJPY ise haftanın en kötüsüydü.
Geride bıraktığımız hafta yaşanan tüm önemli gelişmeleri ve açıklanan verileri DövizDestek üyeleri anında haber aldı. Her zaman olduğu gibi DövizDestek geride bıraktığımız hafta da tüm bilgi birikimi ve tecrübesiyle üyelerinin yanındaydı.