Genel bir bakış yaptığımızda piyasanın önceki hafta Bernanke’den gelen açıklamaları sindirmeye devam ettiği bir haftayı geride bıraktık diyebiliriz.
Geçtiğimiz hafta yaşanan önemli gelişmeleri ve piyasa üzerindeki etkilerini bu raporumuzda tekrar bir gözden geçireceğiz. Genel bir bakış yaptığımızda piyasanın önceki hafta Bernanke’den gelen açıklamaları sindirmeye devam ettiği bir haftayı geride bıraktık diyebiliriz.
Haftanın ilk günü Almanya’dan gelen Ifo iş dünyası güven endeksi dışında önemli bir veri yoktu. Önceki hafta beklentide gelen ZEW ekonomik güven endeksi gibi Ifo iş dünyası güven endeksi de 105.9 ile beklentide geldi.
Salı günü ABD’den çok önemli veriler açıklandı ve bütün veriler beklentiden daha iyiydi. Dayanıklı mal siparişleri %3.6, çekirdek dayanıklı mal siparişleri %0.7, S&P/CS konut fiyat endeksi %12.1, Richmond imalat endeksi 8, CB tüketici güven endeksi 81.4 ve son olarak da birinci el konut satışları 476 bin ile beklentiden daha iyi geldi. Bernanke bir hafta önceki konuşmasında varlık alımlarının durumuna karar vermek için ekonomik verilere bakacağız demesinin ardından ABD’den gelen bu çok olumlu veriler USD’ye güç kattı.
Çarşamba günü ise ABD’den bu sefer kötü veri gelme zamanıydı. Öğleden sonra açıklanan birinci çeyrek final büyüme %2.4’den %1.8’e revize edilerek hayal kırıklığı yarattı. Fakat veri güncel olmaması (2013 birinci çeyreğe ait) nedeniyle piyasa üzerinde büyük bir etki yaratmadı diyebiliriz. Bu büyüme verisinden çok Salı günü gelen ve daha yakın zamana ait verilere daha fazla önem verdi piyasa.
Perşembe günü gece Yeni Zelanda’dan gelen verilerle başladı. Ticaret dengesi 71 milyon ile beklentiden daha kötü gelirken, ANZ iş dünyası güven endeksi 50.1 ile önceki aya göre çok büyük bir yükseliş kaydetti ve tüm zamanların en yüksek seviyelerinde geldi.
Avrupa seansında Almanya ve İngiltere’den önemli veriler vardı. Sabah açıklanan verilere göre Almanya’da geçtiğimiz ay işsizlerin sayısında 12 binlik bir düşüş yaşanmış, işsizlik oranı ise %6.8’e düşmüş. Her iki veri de Almanya istihdam piyasası için beklentiden daha iyimser bir tablo çiziyor.
İngiltere’den ise birinci çeyrek final büyüme ve cari denge verileri açıklandı. Çeyreklik bazda birinci çeyrek büyüme rakamı beklendiği gibi %0.3 seviyesinde bırakılırken, yıllık bazda beklenmedik şekilde %0.6’dan %0.3’e revize edildi. İngiltere cari açığı da 14.4 milyar ile beklentiden daha kötüydü.
Öğleden sonra bu sefer ABD’den önemli veriler geldi. Haftalık işsizlik başvuruları 346 bin, çekirdek harcama fiyat endeksi %0.1, bireysel harcamalar %0.3 ile beklentide gelirken, bireysel gelirler %0.5, beklemede olan konut satışları ise %6.7 ile beklentiden daya iyiydi.
Haftanın son gününe Japonya’dan gelen önemli verilerle girdik.
Geçtiğimiz ay %-0.4 gelen ulusal çekirdek TÜFE bu ay yıllık bazda %0 ile beklentide geldi fakat eksi bölgede (yani deflasyon) gelmemiş olması Abe ve BoJ’un politikaları işe yaramaya başlıyor algısı yarattı piyasada. Diğer önemli veriler arasında beklentiden çok daha iyi gelen öncü sanayi üretimi (%2.0) ve perakende satışlar (%0.8) ile beklentiden daha kötü gelen hane halkı harcamaları (%-1.6) vardı.
Japonya verilerinin yanında Asya seansında Yeni Zelanda ve Avustralya’dan da kritik veriler vardı. Yeni Zelanda’dan inşaat izinleri %1.3, Avustralya’dan ise özel sektör kredileri %0.3 ile beklenenden daha iyi açıklandı.
Avrupa seansında Almanya’dan %0.1 ile beklentide gelen perakende satışlar ve Fransa’dan %0.5 ile beklentiden daha iyi gelen tüketici harcamaları verileri dışında önemli bir veri yoktu.
Öğleden sonra ise hem Kanada hem ABD’den kritik veriler vardı ekonomik takvimde. Kanada aylık büyüme %0.1 ile beklentide gelirken, hammadde fiyat endeksi %0.2 ile beklentiden daha kötü geldi. ABD’den ise Chicago PMI ve Michigan tüketici güven endeksi revizesi açıklandı. Chicago PMI 51.6 ile beklentiden daha kötü gelirken, Michigan tüketici güven endeksi 84.1 ile benklenenden daha yukarı revize edildi.
Haftanın en kritik verilerini böylece tekrar hatırlamış olduk. Bu verilerle birlikte diğer bazı önemli gelişmelerin de yaşandığını görüyoruz geride bıraktığımız hafta.
Hafta boyu çeşitli Fed üyeleri yaptığı açıklamalarla piyasadaki paniği azaltmaya çalıştılar. Aralarında Dudley, Powell, Stein, Lacker ve Lockhart’ın bulunduğu bir çok Fed üyesinden açıklamalar geldi. Kimi üyeler Bernanke’nin söylediklerini yumuşatmaya çalışırken kimi üyeler Bernanke’nin açıklamalarına tam destek verdi. Fakat bütün üyelerin buluştuğu ortak nokta piyasanın Bernanke’den gelen açıklamalara aşırı tepki verdiğiydi.
Son haflarda Çin’de yaşanan likidite sorununun geçtiğimiz hafta merkez bankası PBOC’den gelen açıklamalarla azaldığını görüyoruz. İlk başlarda bankalara ders verircesine olan bitenleri kenardan izleyen PBOC bu hafta resmi açıklamaları ve likidite hamleleriyle piyasayı rahatlattı. Çin finansal piyasalarındaki bu rahatlama AUD ve NZD’nin diğer para birimlerine karşı dayanıklı bir hafta geçirmesine neden oldu diyebiliriz.
Diğer bir önemli gelişme ise Euro Bölgesi maliye bakanlarının banka kurtarma şartları konusunda bir anlaşmaya varmasıydı. Önceki hafta Fransa ve Almanya arasındaki muhalefet nedeniyle başarısızlıkla sonuçlanan görüşmeler bu Çarşamba günü meyvesini verdi. Üzerinde anlaşılan şartlara göre bir bankanın batması durumunda önce tahvil ve hisse sahipleri sonra da 100 bin Euro üzeri hesap sahipleri zararları yüklenecek.
Önceki hafta Bernanke’den gelen açıklamalar piyasa üzerinde geride bıraktığımız hafta da baskı yaratmaya devam etti. Buna ABD’den gelen verilerin çoğunlukla beklentiden daha iyi olması eklenince yine USD güçlü bir hafta geçirdi diyebiliriz.
Bu baskı EURUSD’yi 1.30 altına iterek son 3 haftanın en düşük seviyelerini getirdi. Haftayı 1.30’un hemen üzerinde kapatan EURUSD haftalık bazda 90 pipslik bir kayıp yaşadı.
Zaten güçlü olan USD nedeniyle zayıf bir dönem geçiren GBPUSD’ye bir darbe de İngiltere’den gelen kötü büyüme ve cari açık verileri vurdu. 1.5160’lara kadar gerileyerek Haziran ayının en düşük seviyelerini gören GBPUSD haftalık bazda 170 pipse yakın düştü ve Cuma gecesini 1.52’nin hemen üzerinde kapattı.
USDJPY, Bernanke’den gelen açıklamalar ve iyi ABD verilerinin etkisiyle yukarıları zorlamaya devam etti geçtiğimiz hafta. 100.00 seviyesine doğru yavaş fakat kararlı bir şekilde tırmanan USDJPY haftayı 99.10 bölgesinde kapattı ve haftalık bazda 125 pipslik bir artış kaydetti.
Çin’deki likidite paniğinin azalması AUD için olumlu oldu. Yine de USD’nin gücüne çok fazla karşı koyamadı AUD ve AUDUSD haftayı son 3 yılın en düşük seviyelerinde kapattı. AUDUSD haftalık bazda ise 100 pipse yakın düştü.
Bernanke’nin varlık alımlarını bu sene içinde azaltmak istiyoruz açıklaması sonrası serbest düşüşe geçen ALTIN geride bıraktığımız hafta da düşmeye devam etti. 1180 ile son 3 yılın en düşük seviyelerini gören ALTIN Cuma günkü toparlanmaya rağmen haftalık bazda 60 dolardan (600 pips) fazla bir kayıp yaşadı. Değerli metal Cuma gecesini 1230 seviyesinin hemen üzerinde kapattı.
Son zamanlarda USD karşısında keskin satışlar yiyen gelişmekte olan para birimlerinde geride bıraktığımız hafta bir rahatlama yaşandı ve USDTRY de 1.96’den 1.91’lere kadar geriledi. Haftayı 1.9270 seviyelerinde kapatan USDTRY haftalık bazda 60 pipse yakın bir düşüş yaşadı.
Haftanın en iyisi Bernanke’den gelen açıklamalar ve iyi ABD verilerinin etkisiyle 125 pips tırmanan USDJPY olurken, en kötüsü ise aynı nedenlerle 60 dolardan (600 pips) fazla düşen ALTIN oldu.