İran Anlaşması Petrol İçin Ne Anlama Geliyor?
Sekiz gün süren diplomatik görüşmeler sonrası İran ve P5+1 ülkeleri arasında sağlanan çerçeve anlaşma Batı ile İran arasında 1978’deki devrimden bu yana kaydedilen en büyük yakınlaşma olarak gösteriliyor.
Çerçeve anlaşmaya göre İran nükleer bomba için uranyum zenginleştirilmesinde kullanılan santrifüjleri üçte iki oranında azaltacak ve ülkenin uranyum zenginleştirmesi nükleer silah yapmaya yetmeyecek seviyelere indirilecek.
Üç ay daha detaylar üzerinde görüşmeler devam edecek ve final anlaşmanın 30 Haziran’da imzalanması planlanıyor. İran’ın nükleer silah üretme yetisinin ortadan kalkması ile ekonomik ve petrol ihracatı üzerinde uygulanan yaptırımlar kademeli olarak kaldırılmaya başlanacak.
Yaptırımların kalkmasıyla İran ihracatının ilk altı ayda petrol arzını günlük 200 – 600 bin varil artırabileceğine vurgu yapılıyor. Fakat her şey yolunda gitse dahi anlaşmanın uygulanmaya başlanması ve denetleme süreci nedeniyle İran petrolünün piyasaya girmesi 2016 ikinci yarıyı bulacak. Ayrıca üretim ve sondaj teknolojilerinin yenilenmesi de belli bir süre alacak.
Zaten arz fazlasının fiyatları yarıya indirdiği petrol için İran anlaşmasının yeni bir risk olduğunu söyleyebiliriz. Kısa vadede spekülatif orta ve uzun vadede ise gerçek anlamda bir baskı yaratacak fiyatlar üzerinde.
Yani önümüzdeki yıllarda global petrol talebi artmaz veya üreticiler arzı azaltmama konusunda inat etmeye devam ederlerse petrol için tekrar 90’lı 100’lü rakamlar yerine 30’lu 20’li rakamlar daha olası duruyor.
Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir.





