Son birkaç haftada yaşanan sert hareketlerden sonra pek çok yatırımcı kendisine başlıktaki soruyu sordu.

Son birkaç haftada yaşanan sert hareketlerden, vahşi volatiliteden, korelasyonların dağılmasından sonra pek çok yatırımcı kendisine başlıktaki soruyu sordu. Anlatmaya çalışalım:

*FED’in varlık alım programını yakın zamanda azaltmaya başlayacağı düşüncesi ile ABD’de tahvil faizleri artmaya başladı.

*ABD’de faizler artınca gelişmekte olan piyasaların tahvillerinden yatırımcılar çekilmeye başladılar ve faizler orada da artmaya başladı. Gelişmekte olan piyasalarda (başta Çin olmak üzere) ekonomik yavaşlama ile birleşen bu durum borsaları da vurdu.

*Bu sırada Japonya piyasaları kar alımları ile ulaştığı irrasyonel seviyeden gerilemeye başladı ve hem Japon hisselerinde hem de devlet tahvillerinde çok büyük hareketler olmaya başladı.

*Artan volatilite yatırımcıları korkuttu ve güvenli liman ihtiyacı belirdi. USD’nin yanında EUR, GBP daha iyi performans gösterdiler ama esas performansı güvenli limanlar olan CHF ve JPY gösterdi.

Çok basit şekilde anlattığımız bu senaryoda kritik nokta FED beklentilerinin oluşturduğu ve kendini besleyen negatif döngü ve yatırımcıların daha güvenli varlıklara yönelmesi.

Peki şimdi önümüzde ne var? Dikkatler 19 Haziran’daki FED faiz kararına ve FED Başkanı Bernanke’nin basın toplantısına çevrildi.

Son bir iki günde FED’in piyasayı yatıştırma yoluna gideceği beklentisi yavaştan hissedilmeye başlanınca USD’nin değer kaybını ve gelişmekte olan ülkelerin para birimleri ile beraber AUD ile NZD’nin de değer kazandığını gördük.

Yani piyasanın sakinleşmesi şu anda FED’e bağlı olarak duruyor, aksi takdirde bir süre daha bu yüksek volatiliteli piyasa ortamını yaşayacağız. Ve büyük ihtimal de uzun bir süre…