Birleşik Krallık halkının Brexit’i tercih etmesinin üzerinden daha bir hafta bile geçmeden ikinci bir referandum seçeneği konuşulmaya başlandı. Sağlık Bakanı Hunt, göçmenlik başta olmak üzere Birleşik Krallık halkının sıcak bakmadığı bazı başlıkların AB ile yeniden görüşülmesi sonrası ikinci bir referanduma gidilmesi gerektiğini gündeme getirdi.
İkinci referandumlar AB tarihinin pek uzak olduğu bir durum değil. 1992’de Danimarka halkının Maastricht Anlaşması’nı veto etmesinin ardından Danimarka’ya sağlanan bazı muafiyetler sonrası 1993’de ikinci bir referanduma gidilmişti. İkinci bir örnek ise İrlanda’nın 2008’de Lizbon Anlaşması’nı referanduma götürmesi ve referandumdan ‘ret’ sonucunun çıkması. Anlaşmada yapılan ufak değişiklikler sonrası 2009’de İrlanda ikinci bir referanduma gitmiş ve bu sefer Lizbon Anlaşması onaylanmıştı.
Fakat Birleşik Krallık örneği ile İrlanda ve Danimarka örnekleri arasında bazı önemli farklılıklar var. İrlanda ve Danimarka halkı yeni anlaşmaların birlikte yarattığı değişikliklere ret verirken, Birleşik Krallık zaten yıllardır süre gelen ve şüpheyle baktığı bir birliğe hayır diyor.
Yine de referandum oylamasından çıkan oranların bir birine oldukça yakın olması ve ikinci bir referandum için daha şimdiden 4 milyona yakın oy toplanması referandumun tekrarlanma ihtimalinin çok düşük olmadığını düşündürüyor.