Üç aydır devam eden Yunanistan düellosunda son sahneye giriyoruz ve taraflardan gelen hamleler ve açıklamalar daha da keskinleşiyor son günlerde.

Başını Almanya’nın çektiği kreditörler hala ‘sorun değil, Yunanistan’ın eurodan çıkışı veya iflasını idare edebiliriz’ tavrıyla Yunanistan’ı taviz için uçurumun kıyısında sıkıştırmayı sürdürüyor.

Yunanistan ise borcunu geri ödememe ve kendisinin çıkışını Portekiz gibi diğer sıkıntılı ülkelerin de takip edeceği gibi silahlarıyla kıyıda tutunmaya devam ediyor.

Paralel para birimi kullanımı, anlaşmanın referandum ile halka sorulması gibi yeni bazı fikirler gündeme getirildi geçtiğimiz günlerde fakat kreditörlerle Yunanistan arasında nihai bir anlaşma dışında hiç bir seçenek krizi sona erdirmeyecek.

Yunanistan başbakanı Tsipras hafta sonu yaptığı açıklamada kreditörlerle anlaşma için sona yaklaştıklarını ve yeni anlaşmanın emeklilik maaşı indirimleri ile sert kemer sıkma önlemleri içermeyeceğini iddia etti. 

Diğer yandan Syriza’nın ekstrem solcu kanadı Sol Platform (Left Platform) tarafından sunulan IMF borcunun ger ödenmemesi ve bankaların kamulaştırılması teklifleri 95 oya karşı 75 oy gibi çok da büyük sayılmayacak bir farkla reddedildi. 

Son zamanlarda anlaşmanın önüne taş koyan taraf olarak daha çok IMF ön plana çıkıyor. AB iyi polisi oynarken IMF emeklilik maaşları ve istihdam reformları konusunda bastırmaya devam ediyor.

Haziran ayında Yunanistan’ın IMF’ye toplamda 1.5 eurodan fazla bir borç ödemesi var. Ödemelerin 5 Haziran ve 19 Haziran arasında yapılması gerekiyor ve hükümet açık bir şekilde yeterli kaynak olmadığını ve IMF borcu yerine devlet görevlileri ile emeklilik maaşlarını ödemeyi yeğleyeceğini ifade etti.

Yani aslında Haziran sonu değil Mayıs ayı sonunda iki tarafı da memnun edecek bir anlaşma olması gerekiyor masada. Bu nedenle bu hafta euro için hayati bir hafta olacak. Yunanistan’ın iflas etmesi bankaları şu anda hayatta tutan ELA aracına olan ulaşımın sona ermesi demek ve bu da ülkenin zorunlu olarak eurodan çıkışına neden olabilecek bir durum. 

İflas ve eurodan çıkışının hem Yunanistan hem de Euro Bölgesi için ekonomik ve politik bedeli yüksek, bu nedenle son dakikada köprü niteliğinde olsa da bir anlaşmaya varılmasını bekliyoruz. Fakat iflas veya Grexit ihtimallerinin iki yol öncesine göre çok daha yüksek olduğunun altını çizmekte de fayda var.