Haftanın dördüncü işlem gününün yavaş yavaş sonlarına yaklaşırken gün içinde piyasalar çeşitli ekonomik verileri takip etti. İlk önce yurtiçinden gelen büyüme verisini inceleyelim. Son günlerde Türk Lirası gelişen para birimleri arasında zayıf bir performans sergilemiş ve bu paralar arasında negatif ayrışarak dikkatleri üzerine çekmişti. Bu kırılganlık ve zayıf performans ile birlikte TL, Dolar karşısında en çok değer kaybı yaşayan para birimi olmuştu. Bu negatif ayrışmanın sebeplerini incelediğimizde ise makro anlamda uzun süredir devam eden sorunlarla birlikte, son günlerde gelen haber akışları da bu baskılar arasında yerini almıştı. Büyük resimde ilk sorun olarak enflasyon oranları dikkat çekiyor. Halen istenilen seviyelerde gitmeyen ve istenilen yavaşlamayı gerçekleştiremeyen enflasyon oranları TL’yi uzun vadede rahatsız etmeye devam ediyor. Bununla beraber geçen hafta Uluslararası Kredi Derecelendirme Kuruluşu olan Moody’s’in notumuzu düşürmesi, cari açıklarda ki genişlemeler ve devam eden jeopolitik riskler TL’yi zayıflatan etkilerin arasında yerlerini almıştı. Küresel piyasalarda ise Amerika ile Çin arasında yaşanan gerilimler risk iştahını oldukça azaltmış ve buda TL’yi zayıflatmıştı. Tüm bunlar üst üste binince TL’nin kırılganlıkları oldukça artmış ve geçtiğimiz haftalarda kademeli yükselişler ile kritik seviyelerde fiyatlanan USD/TRY paritesi rekor seviyeleri görmüş oldu. Hafta içerisinde de bu seviyelere yakın yerlerde fiyatlamalar devam etmişti. Fakat bugün yurtiçinden büyüme verilerinin beklentilerin üzerinde gelmesi TL’nin üzerinde ki baskıları bir miktar azalttı ve TL’nin nefes almasını sağladı. Türkiye İstatistik Kurumu’nun açıklamalarına göre ülke ekonomisi geçtiğimiz yıl %7.4 oranında bir büyüme gerçekleştirdi. Piyasalarda ki beklentiler ise %7 seviyesindeydi. Bu oranlar ise G-20 ülkeleri arasında en iyi seviye olarak karşımıza çıkarken, Avrupa Birliği ülkeleri ortalamasının 3 katı daha iyi olarak kayıtlara geçti. Dünyanın en hızlı gelişen ülkeleri olan Çin ve Hindistan’ı bile geride bırakan oranlar ile birlikte TL’de rahatlama eğilimleri gerçekleşti ve USD/TRY paritesi aşağı yönlü hareketlenmeler yaşayarak gün içerisinde 3.96 seviyelerini gördü. 8 yıllık süreç içerisinde kesinti yaşamadan büyüme gerçekleştiren Türkiye’de en yüksek değişim yaşayan sektör bilgi ve iletişimde yaşandı. Pariteyi teknik olarak incelemeden önce dolar kanadında neler yaşanmış inceleyelim. Dün Amerika’dan beklentilerin üzerinde gelen GSYİH verisinin ardından gün içerisinde Amerika’dan İşsizlik Başvuruları ve Kişisel Gelirler verileri takip edildi. Çalışma Bakanlığı’nın açıkladığı veriye göre Amerika’da işsizlik maaşı başvuruları 12K düşüş yaşadı. Böylelikle bu düşüş ile birlikte veri 215K oldu. Beklentilerden daha iyi gelen veri ile birlikte son günlerde istikrarlı bir süreçte ilerleyen istihdam piyasasının bu istikrarının devam ettiği görülmüş oldu. Geçtiğimiz haftanın verisi ise 227K olarak revize edildi. Revize öncesi veri 229K idi. Amerika Ticaret Bakanlığı’nın açıkladığı bir diğer veri olan kişisel gelirlerde ise artış yaşandı. Şubat ayında %0.4 oranında artan gelirler ile birlikte harcamalarda %0.2 oranında arttı. Ek olarak piyasaların ve Fed’in yakından takip ettiği PCE enflasyon oranları Şubat ayında %0.2 oranında artarken, yıllık bazda %1.7 seviyesinden %1.8 seviyesine yükselmiş oldu. Bilindiği gibi FOMC yetkilileri enflasyon oranlarının orta vadede hedefte dengelenebileceğini bekliyorlar. Tüm bunlar ışığında an itibari ile 3.95 seviyelerinde fiyatlamalar yaşayan USD/TRY paritesini teknik olarak inceleyecek olursak yukarı yönlü hareketlenmelerde sırasıyla 3.9863 – 4.0004 – 4.0241 seviyeleri direnç noktaları olarak takip edilebilir. Aşağı yönlü gevşemelerde ise 3.9248 – 3.9036 – 3.8303 seviyeleri destek noktaları olarak test edilebilir.
Euro bölgesinde ise gün içerisinde Almanya’dan gelen veriler takip edildi. Gelen verilere göre Almanya’da Tüketici Fiyat Endeksi (Tüfe) Mart ayında Şubat ayına kıyasla %1.6 oranında bir yükseliş gerçekleştirdi. Bununla birlikte Almanya’da aylık bazda enflasyon %0.4 oranında artış gerçekleştirdi. Ek olarak yine Almanya’dan gün içerisinde gelen işsizlik oranları verisi takip edildi. Gelen veriye göre Almanya’da işsizlik oranı %5.3 seviyesine geriledi ve bu seviye ise rekor düşük seviye olarak kayıtlara geçti. Euro bölgesinin lokomotif ekonomilerinden biri olan Alman ekonomisinin bölgeye desteği devam ediyor. Bununla birlikte Euro bölgesinde işsizlik seviyeleri son 9 yılın en düşük seviyelerinde gerçekleşmeye devam ediyor. Önümüzde ki hafta Euro bölgesinden gelecek olan işsizlik oranları ise piyasalar tarafından yakından takip edilecek. Tüm bunlar ışığında an itibari ile 1.23 seviyelerinde fiyatlamalar yaşayan EUR/USD paritesini teknik olarak inceleyecek olursak yukarı yönlü hareketlenmelerde sırasıyla 1.23574 – 1.24170 – 1.24616 seviyeleri direnç noktaları olarak takip edilebilir. Aşağı yönlü gevşemelerde ise 1.22086 – 1.21000 – 1.19169 seviyeleri destek noktaları olarak test edilebilir.
Altın fiyatlarına baktığımızda ise gün içerisinde dar bantta hareketlenmelerin yaşandığı görülüyor. Doların küresel bazda dalgalı seyrinden de etkilenen ons altın an itibari ile 1323 seviyelerinde fiyatlanıyor. Ons altını teknik olarak inceleyecek olursak yukarı yönlü hareketlenmelerde sırasıyla 1331.80 – 1340.13 – 1355.36 seviyeleri direnç noktaları olarak takip edilebilir. Aşağı yönlü gevşemelerde ise 1316.57 – 1308.24 – 1284.68 seviyeleri destek noktaları olarak test edilebilir.
