Haftanın beşinci işlem gününün sonlarına yaklaşırken hafta genelinde piyasalar yurtiçinden ve çeşitli ülkelerden gelen GSYİH verilerini takip etti. Geçtiğimiz hafta başrolde Merkez Bankaları varken, bu hafta ülkelerin büyüme verileri piyasaların başrolündeydi. Geçtiğimiz haftaya nazaran bir miktar daha dalgalı seyir izlensede, hafta içerisinde TL’nin zayıf performansı dikkat çekiciydi. Bu zayıf performanslar ise USD/TRY paritesinde yeni rekor seviyelerin görülmesine sebep oldu. Haftanın en öne çıkan verisi Amerika’dan Çarşamba günü gelen büyüme verisiydi. Gelen veriye göre Amerika’nın 2017 yılında ki son çeyreğinde ki büyüme verisi yukarı yönlü revize edilerek %2.9 olarak güncellendi. Güncellenme öncesinde ki veri ise %2.5 oranındaydı. Bununla birlikte gelen verinin içerisinde hanehalkı harcamaları yukarı yönlü revizyon desteği ile beklentiler üzerinde gerçekleşti. FOMC yetkililerinin para politikasında ki kararları için yakından takip ettikleri çekirdek PCE ise yine aynı dönem için beklentilere paralel olarak %1.9 olarak sabit kaldı. Kişisel tüketimin performansı ise oldukça dikkat çekiciydi. Gelen veriye göre kişisel tüketim söz konusu dönemde beklentilerin üzerinde gelerek %4 oranında arttı. Bu oran ise yaklaşık olarak son 4 yılın en güçlü rakamı olarak kayıtlara geçti. Gelen bu veriler ile birlikte Amerika ekonomisinin yeni yılın ilk çeyreğine sağlam bir giriş yaptığı görülmüş oldu. Bu veriler ile birlikte hafta başlarında küresel anlamda zayıf performans gösteren dolarda değer kazanımları gerçekleşti. Ardından gözler Perşembe günü yurtiçinden gelen büyüme verisine çevrildi. Kurun kritik seviyelerde fiyatlanması ve yeni rekorlar oluşması ile birlikte bu veri daha bir önem kazanmıştı. Hafta içerisinde TL’nin üzerinde ki yoğun baskılar kırılganlığı oldukça artırmıştı. Bu baskılar içerisinde en büyük yük enflasyon oranlarında olurken; Moody’s’in geçtiğimiz hafta notumuzu düşürmesi, cari açıkta yaşanan bozulmalar ve halen devam eden jeopolitik riskler diğer baskı unsurları olarak yerlerini aldılar. Bu baskılar ile zayıf performans gösteren TL, beklentilerin üzerinde gelen büyüme verisi ile bir miktar rahat nefes aldı. Türkiye İstatistik Kurumu’nun ve OECD verileri ile oluşturulan veriye göre Türkiye geçen yıl %7.4 oranında bir büyüme yakaladı. Bu oranlar ise ülkemizi G-20 ülkeleri arasında ilk sıraya çıkardı. Bununla birlikte dünya genelinde en hızlı gelişen ülkeler arasında olan Çin ve Hindistan’ı da geride bıraktı. Avrupa Birliği ülkelerinin ortalamasının 3 katı olan bu oran ile birlikte TL’de baskılar azaldı ve değer kazanımları yaşandı. Bu değer kazanımları ile birlikte USD/TRY paritesinde aşağı yönlü hareketlenmeler gerçekleşti. Gün içerisinde ise yurtiçinden dış ticaret açığı takip edildi. Gümrük ve Ticaret Bakanlığı ile Türkiye İstatistik Kurumu’nun ortaklaşa oluşturduğu geçici dış ticaret verisine göre Türkiye’nin Şubat ayında dış ticaret açığı %54.2 oranında bir artış gerçekleştirdi. Bu artış ile birlikte açığımız 5.75 milyar dolara ulaşmış oldu. İhracatın ithalatı karşılama oranı ise içinde bulunduğumuz yılın Şubat ayında %69.6 oranına düştü. Geçtiğimiz yılın aynı ayına göre bu oran %76.4 idi. Yeni rekor sonrası hafif gevşeyen USD/TRY paritesi sonrası akıllarda ki soru bu gevşemenin uzun vadeye yayılıp yayılmayacağı oldu. Kritik seviyeler sonrası gözler TCMB’ye çevrilmiş ve müdahale beklentileri filizlenmeye başlamıştı. Yaşanan bu geri çekilmeler sonrası şimdi ilk merak edilen konu bu gevşemenin sürüp sürmeyeceği yönünde. Bu sebeple yurtiçi ve yurtdışından gelecek olan haber akışları yakından takip edilecek. An itibari ile 3.95 seviyelerinde fiyatlama yaşayan USD/TRY paritesini teknik olarak inceleyecek olursak yukarı yönlü hareketlenmelerde sırasıyla 3.9636 – 3.9927 – 4.0447 seviyeleri direnç noktaları olarak takip edilebilir. Aşağı yönlü gevşemelerde ise 3.91416 – 3.8825 – 3.8014 seviyeleri destek noktaları olarak test edilebilir.
Euro bölgesinde ise hafta içerisinde ekonomik takvim bakımından cılız bir hafta geçti diyebiliriz. Genel anlamda dolar kanadından gelen haber akışları ile yön bulmaya çalışan EUR/USD paritesinde dün Almanya’dan gelen işsizlik verileri takip edildi. Genel olarak Euro bölgesinde işsizlik oranları son 9 yılın en düşük seviyelerinde devam ediyor. Bununla birlikte dün Almanya’dan gelen veri beklentilerden daha fazla bir düşüş gerçekleştirdi ve %5.3 seviyelerine gerileyerek ülke içerisinde rekor seviyelere ulaşmış oldu. Böylelikle geçtiğimiz yıl bölge ekonomisine büyük katkılar sağlayan Alman ekonomisinin, yıl içerisinde de bu desteğinin devam edeceği beklentilerini güçlendirdi. Şimdi gözler önümüzde ki hafta Euro bölgesinden gelecek olan işsizlik oranlarına çevrilmiş durumda. Bununla birlikte Euro bölgesinde ilk takip edilen konuların başında enflasyon oranları yer alıyor. Avrupa Merkez Bankası’nın varlık alım programından çıkışları için belirleyici unsurlardan biri olan enflasyon oranları, piyasalar tarafından yakından takip ediliyor. Yıl içerisinde Eylül Ekim gibi varlık alım programından çıkışların gerçekleşebileceği beklentileri sıcaklığını korurken, enflasyon oranlarında gözle görülebilecek bir iyileşme Avrupa Merkez Bankası’nın elini bu konuda rahatlatacaktır. Tüm bunlar ışığında an itibari ile 1.23 seviyelerinde fiyatlanan EUR/USD paritesini teknik olarak inceleyecek olursak yukarı yönlü hareketlenmelerde sırasıyla 1.23301 – 1.23590 – 1.24111 seviyeleri direnç noktaları olarak takip edilebilir. Aşağı yönlü gevşemelerde ise 1.22780 – 1.22548 – 1.22027 seviyeleri destek noktaları olarak test edilebilir.
Hafta içerisinde hem siyasi haber başlıkları hemde ekonomik veriler ile hareketli anlar yaşayan paritelerden biride USD/JPY paritesi idi. Hafta başlarında dolarda ki zayıf seyir ve Japonya’da yeni mali bütçe tasarısı konuları fiyatlamalara büyük hareketlenmeler kazandırdı. Japonya’da geçtiğimiz yılın bütçesine nazaran yeni mali yıl bütçesinin %0.3 oranında daha genişlemeci politikayı kapması Yen tarafında volatiliteyi etkiledi. Hafta başlarında aşağı yönlü hareketlenmeler ile son 16 ayın en düşük seviyeleri yakınlarında fiyatlamalar yaşayan parite, dolarda ki toparlanma ile birlikte yukarı yönlü hareketlenmeler yaşadı. An itibari ile 106 seviyelerinde fiyatlanan USD/JPY paritesini teknik olarak inceleyecek olursak yukarı yönlü hareketlenmelerde sırasıyla 106.549 – 106.832 – 107.215 seviyeleri direnç noktaları olarak takip edilebilir. Aşağı yönlü gevşemelerde ise 106.166 – 105.883 – 105.217 seviyeleri destek noktaları olarak test edilebilir.