Piyasada iki farklı dolar hikayesi okuyoruz. Bir yandan TRY, ZAR, RUB, INR, IDR, BRL gibi gelişmekte olan ülke para birimlerine karşı zirve üstüne zirve diyen dolar diğer tarafta JPY, EUR, GBP, NZD, AUD gibi gelişmiş ülke para birimlerine karşısında pek varlık gösteremeyen bir dolar var. 

Dün akşam olağan dışı toplantı ile 650 baz puan faiz artıran Rusya merkez bankası USDRUB’un hızını kesmek istemişti fakat bu hamle yetmedi, USDRUB sabah ralliye kaldığı yerden devam ederek 80 seviyelerine kadar yükseldi. 

Düşük hacim ve yüksek volatilite kimi aracı kurumlarda USDRUB kaldıracının azaltılmasına neden olurken kimi kurumlar ise USDRUB işlemlerini tamamen durdurdu.

Diğer yandan petrol fiyatları da gerilemeye devam ederek rubledeki ateşi körüklüyor. BRENT 59.00 altını görürken WTI 54.00 seviyelerini test ederek beş yıl dibini tazeledi.

Ruble ile aynı takımda yer alan lira, real, rand ve rupiler de ateşi tüm şiddetiyle hissediyor. USDTRY’nin 2.41 üzerine kadar çıkarak tüm zamanların zirvesini tazelemesinin ardından TCMB’den gelen KİT’lerin döviz ihtiyaçlarının gerekli görülen kısmı karşılanacak duyurusu TRY’ye biraz nefes aldırdı.

Ne faiz artışları ve ne doğrudan müdahalelerle rubleki yangını söndüremeyen merkez bankası için diğer bir seçenek olarak Güney Kıbrıs’ta olduğu kadar sert olmasa da bazı sermaye kontrolü önlemleri akıllara geliyor. İçerideki dış sermayenin çıkışına karşı önlemlerden ziyade dışarıdaki Rus sermayesinin ülkeye getirilmesine yönelik önlemler olabilir.

Perşembe günü Putin’in yapacağı senelik basın toplantısında Rus liderden gelecek olan mesajların tonu da ruble ve TRY gibi diğer gelişmekte olan ülke para birimlerinin geleceği açısından çok önemli.

Dün Rusya merkez bankasının yaptığı faiz artırımları ve müdahalelere rağmen dolardaki yükseliş karşısında aciz kalması sonrası TCMB’nin atacağı benzer adımların ne kadar etkili olabileceği konusu büyük bir soru işareti. Yani daha çok dış faktörlere bağlı olarak yükselen dolara fren yine dışarıdan (özellikle Rusya) gelecek gibi görüyor.