Haftanın ilk işlem gününün yavaş yavaş sonlarına yaklaşırken artık gözler yarın yurtiçinden gelecek olan enflasyon oranlarına çevrilmiş durumda. Bilindiği gibi geçtiğimiz hafta TL zayıf bir performans geçirmiş ve bu zayıf performans ile birlikte USD/TRY paritesinde kademeli yukarı yönlü hareketlenmeler yaşanmıştı. Bu hareketlenmeler ile kritik seviyelerde fiyatlanan parite sonunda yeni bir rekora imza atmıştı. Dolar karşısında negatif ayrışan sayılı para birimlerinden biri olan TL’nin üzerinde ki yüklere baktığımızda ilk etapta uzun vadede enflasyon oranları karşımıza çıkıyor. Halen çift hanelerde olan oranlar ve beklentilerin aksine yavaşlama yaşanmaması ile birlikte enflasyon, TL’nin omuzlarında bir yük olarak kalmaya devam etmişti. Bu yüklere ise kısa vadede geçtiğimiz haftalarda Moody’s’in notumuzu düşürmesi ve cari açığın beklentilerin üzerinde genişleme göstermesi de eklenince TL zayıf bir performans göstermeye yönelmişti. Ardından yine geçtiğimiz hafta büyüme verisi gelmiş ve beklentilerin oldukça üzerinde gelen bu büyüme verisi piyasalarda oldukça olumlu karşılanmıştı. Büyüme oranları ile G-20 ülkeleri arasında ilk sırada olan Türkiye, en hızlı büyüme gerçekleştiren Çin ve Hindistan’ı bile geride bırakmıştı. Gelen bu oranlar ile TL’nin omuzlarında ki yük bir miktar azalmış ve veri ardından USD/TRY paritesinde aşağı yönlü hareketlenmeler yaşanmıştı. Fakat akıllarda ki soru ‘Bu gevşeme uzun vadeye mi yayılacak yoksa anlık mı olacak?’ şeklindeydi. Bununla birlikte kurun kritik seviyelerde fiyatlamalar yaşaması gözleri Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’na çevirmişti. Yüksek seviyelerde devam eden fiyatlar ardından ‘bir müdahale gelebilir mi?’ soruları piyasalarda düşük sesle sorulmaya başlandı. Bir yandan gözler TCMB’de olurken, bir yandan da kurun fiyatlamaları yakından takip ediliyor. Haftanın ilk işlem gününde hafif yukarı yönlü hareketlenmeler sağlayan parite için bu hafta oldukça hareketli geçebilir. İlk etapta yazımızın da başında belirttiğimiz gibi TL için önem arz eden enflasyon oranlarının yarın beklentilerden iyi gelmesi TL’nin üzerinde ki baskıları azaltmaya yardımcı olacaktır. Yarın TSİ 10.00’da gelecek olan verilerde, enflasyonun gözle görülebilir bir yavaşlama göstermesi USD/TRY paritesinde aşağı yönlü hareketlenmelere sebep olabilir. Bu sebeple piyasalar yarın ki verileri merakla bekliyorlar. Bununla birlikte haftaya genel bir bakış açısıyla baktığımızda yine başrol Amerika gibi duruyor. Yeni bir aya girdik ve yeni ayın ilk haftası gözler Amerika’dan gelecek olan Tarım Dışı İstihdam verisinde olacak. Geçtiğimiz ay beklentilerin üzerinde gelerek 313K olarak gerçekleşen TDİ verisi ile birlikte Amerika’da istihdam piyasasının halen istikrarlı sürdüğü izlenimi oluşmuştu. Bununla birlikte son günlerde Amerika’dan gelen veriler istihdam sektöründe ki istikrarlı ilerleyişin sürdüğü görüşlerinin bozulmamasına sebep olmuştu. İstihdam verisine ek olarak her seferinde bir paket halinde gelen işsizlik oranları ve saatlik kazançlar verileri de fiyatlamaları oldukça etkileyen veriler olarak yer alıyor. Bu verilerde Tarım Dışı İstihdam verisi ile aynı saatlerde geliyor. İstihdam sektöründe ki iyi gidişata rağmen saatlik kazançlar tam olarak istenilen düzeyde değil. Bu sebeple ‘kaliteli’ istihdam artışı için saatler kazançlar verisi yakından izlenecek. Bahsi geçen veride gözle görülebilir bir artış yaşanması dolara pozitif bir etki edebilir. Haftanın ilk işlem gününde doların küresel performansına baktığımızda ise hafif bir gevşeme yaşandığı görülüyor. Ek olarak hazine tahvil faizlerinde ise yukarı yönlü hareketlenmelerin yaşandığı gözlemlendi. Gün içerisinde ise Amerika’dan gelen ISM imalat endeksi verisini takip ettik. Gelen veriye göre Mart ayında Amerika’da bahsi geçen veri gerileme yaşadı ve 59.3 seviyesine geriledi. Endeksin önce ki seviyesi 60.8 idi. Her ne kadar endekste gerileme yaşanmış olsa da, endeksin 50’nin üzerinde gelmeye devam etmesi piyasalar tarafından negatif olarak algılanmıyor. Tüm bunlar ışığında an itibari ile 3.96 seviyelerinde fiyatlamalar yaşayan USD/TRY paritesini teknik olarak inceleyecek olursak yukarı yönlü hareketlenmelerde sırasıyla 3.9731 – 3.9954 – 4.0360 seviyeleri direnç noktaları olarak takip edilebilir. Aşağı yönlü gevşemelerde ise 3.9508 – 3.9285 – 3.9062 seviyeleri destek noktaları olarak takip edilebilir.
Euro bölgesine baktığımızda ise çoğu Avrupa ülkesi Paskalya sebebiyle tatil olduğundan işlem hacmi bakımından zayıf bir gün geçti. Yarın bölgeden gelecek olan Almanya İmalat Satın Alman Müdürleri Endeksi (PMI) ve Perakende satışlar verisi volatiliteyi etkileyebilecek veriler olarak ilk dikkat çeken veriler. Bununla birlikte hafta ortasında Euro bölgesinden gelecek olan enflasyon verisi bölge için haftanın en kritik verisi olarak dikkat çekiyor. Son günlerde gelen veriler ve yetkililerin sözlü yönlendirmeleri ile birlikte Avrupa Merkez Bankası’nın varlık alım programında Eylül – Ekim gibi kademeli çıkışların başlanacağı beklentileri ağırlığını artırmıştı. Hedef enflasyonun bir miktar altında devam eden oranlarda, gözle görülebilir bir artışın yaşanması Avrupa Merkez Bankası’nın bu konuda elini bir miktar rahatlatabilir ve buda euroya pozitif yansıyabilir. Çarşamba günü TSİ 12.00’da gelecek olan veri yakından takip edilecekken EUR/USD paritesi an itibari ile 1.23 seviyelerinde fiyatlanıyor. Pariteyi teknik olarak inceleyecek olursak yukarı yönlü hareketlenmelerde sırasıyla 1.23416 – 1.23564 – 1.23970 seviyeleri direnç noktaları olarak takip edilebilir. Aşağı yönlü gevşemelerde ise 1.22752 – 1.22346 – 1.21675 seviyeleri destek noktaları olarak test edilebilir.
Altın fiyatlarına baktığımızda ise doların gün içerisinde ki hafif gevşemesinin fiyatlamalara pozitif yansıdığı görülüyor. Hafta içerisinde Amerika’dan gelecek olan veriler volatiliteyi oldukça etkileyebilir. An itibari ile 1337 seviyelerinde fiyatlanan ons altını teknik olarak inceleyecek olursak yukarı yönlü hareketlenmelerde sırasıyla 1339.10 – 1347.19 – 1361.35 seviyeleri direnç noktaları olarak takip edilebilir. Aşağı yönlü gevşemelerde ise 1332.00 – 1328.56 – 1324.90 seviyeleri destek noktaları olarak test edilebilir.
