Hafta sonunun ana gündem maddesi G20 Zirvesi’ydi. Almanya’daki zirve sonrası yayınlanan sonuç bildirisinde rekabetçi kur müdahalelerine karşı sorumluluk tekrarlanırken aşırı döviz hareketlerinin büyüme için negatif olduğuna dikkat çekiliyor.
Ayrıca para politikasının tek başına dengeli büyüme sağlayamayacağına vurgu var ve ekonomik toparlanmanın devam etmesine karşı aşağı yönlü riskler olduğuna dikkat çekilmiş. Bildiride korumacılığa karşı ve serbest ticaret lehine herhangi bir ifade yer almaması kritik.
G20 Zirvesi sonrası konuşan Fransa Maliye Bakanı Sapin, zirvedeki görüşmelerin pek tatmin edici olmadığını belirtti ve özellikle serbest ticaret ile iklim değişikliği üzerine bir konsensüs çıkmamış olmasından yakındı. Aynı endişeleri Almanya Maliye Bakanı Schaeuble de dile getirdi.
Sapin ve Schaeuble’nin aksine ABD Hazine Bakanı Mnuchin ise zirvedeki görüşmelerin çok verimli geçtiğini belirtti. NAFTA dahil bazı ticaret anlaşmalarını tekrar gözden geçirmek istediklerini söyleyen Mnuchin, ABD’nin bazı finansal regülasyonları yeniden düzenlemesinin yerinde olduğunu ekledi.
İskoçya Birinci Bakanı Sturgeon bir televizyon kanalında yaptığı konuşmada, ikinci bağımsızlık referandumunun Brexit resmi olarak gerçekleşmeden önce yapılması gerektiğinde ısrar ederek İskoçya halkının gelecekleri üzerine söz sahibi olması gerektiğini belirtti.
Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, gıda enflasyonunun yüksek seyrinin yanı sıra gıda fiyatlarındaki aşırı oynaklığın da genel enflasyon görünümünü ve öngörülebilirliği olumsuz yönde etkilediğini söyledi.
Ayrıca kredi derecelendirme kuruluşu Moody’s Türkiye’nin kredi not görünümünü durağandan negatife çekti. Cuma piyasa kapanışına yakın saatlerde gelen açıklamayla dolar 3.65 seviyelerine doğru tırmandı. Haftayı 3.6350 seviyelerinde kapatan USDTRY’nin, Moody’s kararı nedeniyle hafta başında da yukarıları zorlama ihtimali var fakat çok ciddi bir yükseliş beklemiyoruz. Açılış sonrası USDTRY 3.66 – 3.64 bölgesi direnç, 3.60 seviyeleri ise destek olarak takip edilebilir.
