Powell İle TL’de Hangi Seviyelere Dikkat Etmeliyiz? – 27 Şubat 2018

Günün Ardından

Haftanın ikinci işlem gününün sonlarına yaklaşırken günün en dikkat çeken konusu Amerika’da Fed Başkanı Jerome Powell’ın gerçekleştireceği konuşmaydı. TSİ 18.00’da Temsilciler Meclisi Mali Hizmetler Komitesi’nde konuşma yapması beklenen Powell, konuşma öncesi TSİ 16.30’da konuşma metnini yayınladı. Mart ayında liderliğini gerçekleştireceği ilk para politikası toplantısı öncesi Kongre’de ki ilk para politikası sunumunda Powell; büyüme görünümünde güçlü seyrin devam ettiğini, yaşanan son oynaklığın ekonomi üzerinde etkisi olmayacağını ve bunlarla beraber kademeli faiz artışlarının devam edebileceğini belirtti. Ek olarak FOMC’nin riskleri dengeli seyrettiğini, mali politikanın daha destekleyici ve ihracatta dış talebin daha güçlü bir seyirde olduğunu belirten Powell; enflasyon konusunada değindi. Fed’in ‘taze başkanı’ Powell; 12 aylık enflasyonun yukarı yönlü hareketini öngördüklerini , orta vadede enflasyonun hedef olan %2 seviyelerinde dengeleneceğini ve ücretlerin ise hızlı bir şekilde artış göstereceğini belirtti. Yılın ikinci toplantısı 20 Martta başlayacak ve faiz konusunda karar 21 Martta verilecek. Piyasalar bu toplantıdan 25 baz puanlık bir faiz artışı bekliyor ve bu beklentiler son günlerde ki gelişmeler ile birlikte oldukça arttı. Yıl içerisinde 3 faiz artışı beklensede, son günlerde ‘dört olabilir mi?’ sorusu piyasalar tarafından sorulmaya başlandı. Bu akşam konuşmasını gerçekleştirecek olan Powell, ardından Perşembe günü Senato Bankacılık Komitesi’nde yine konuşma gerçekleştirecek. Burada gerçekleşecek konuşmada da metin aynı şekilde yer alacak. Soru-Cevap bölümüde olacak olan bu konuşmada piyasalar Powell’ın enflasyon konusunda, faiz artışları konusunda ve son günlerde yükselişler ile dikkat çeken hazine tahvil faizleri konusunda neler düşündüğünün ipuçlarını derinlemesine anlamaya çalışacaklar. Bununla birlikte ekonomik takvimde gün içerisinde Amerika’dan gelen dayanıklı mal siparişleri verisini takip ettik. Gelen veriye göre Ocak ayında beklenmedik şekilde düşen veri %3.7 oranında bir düşüş gerçekleşti. Piyasalarda ki beklenti ise %2 oranında bir düşüş idi. Ek olarak ulaşım hariç dayanıklı mal siparişlerinde de yine düşüş yaşandı ve %0.3 olarak gerçekleşti. Piyasalarda ki beklentiler ise %0.4 oranında bir artış idi. Verilerin düşüş göstermesi son günlerde Amerika’da talebin bir miktar azaldığını gözler önüne seriyor. Son günlerde yükselişler yaşanan ABD Hazine tahvil faizlerinde ise düşüşler yaşandı ve son 2 haftanın en düşük seviyeleri yakınlarında oranlar gerçekleşti. Yarına baktığımızda ise Amerika’dan gelecek olan GSYİH verisi takip edilecek başlıca ekonomik veri olarak dikkat çekiyor. TSİ 16.30’da gelecek olan veri volatiliteyi artırabilir. An itibari ile 3.79 seviyelerinde fiyatlamalar yaşayan USD/TRY paritesini teknik olarak incelemeden önce yurtiçine dönelim. Uluslararası Kredi Derecelendirme Kurumu olan Moody’s gün içerisinde bir rapor yayımladı ve rapora göre Türkiye’nin büyüme tahmini yukarı yönlü değiştirildi. Türkiye ile birlikte G-20 ekonomilerinin büyümelerini toplu olarak yukarı revize den Moody’s büyüme revizyonları ile ilgili herhangi bir rakam vermedi. TL kanadında geçtiğimiz hafta Afrin operasyonu konusunda yaşanan gerilim şuan için tamamen bitmişe benziyor. Bu konuda piyasalar sakinliğini korusada, gelebilecek herhangi bir haber akışı kırılgan TL üzerinde etkili olabilir. Bu sebeple piyasalarda bir yandan bu operasyonuda yakından takip ediyor. Tüm bunlar ışığında USD/TRY paritesini teknik olarak inceleyecek olursak yukarı yönlü hareketlenmelerde sırasıyla 3.8028 – 3.8152 – 3.8356 seviyeleri direnç noktaları olarak takip edilebilir. Aşağı yönlü gevşemelerde ise sırasıyla 3.7761 – 3.7681 – 3.7524 seviyeleri destek noktaları olarak test edilebilir.

Euro bölgesine döndüğümüzde ise gün içerisinde çeşitli ekonomik veriler takip ettik. İlk olarak bölgeden gelen ekonomik güven endeksine bakalım. Gelen veriye göre Şubat ayında gerileyen veri 114.1 olarak gerçekleşti. Önce ki veri ise 114.9 oranındaydı. Bilindiği gibi ekonomik güven endeksi Aralık ayında son 17 yılın en yüksek seviyesine ulaşmıştı. Gelen son veri ile birlikte Euro bölgesinde ekonomi hızının bir miktar yavaşladığı düşünülebilir. Takip edilen bir diğer ekonomik veri ise Almanya’dan geldi. Federal İstatistik Ofisi’nin açıklamalarına göre Almanya’dan gelen enflasyon oranları Şubat ayında bir yavaşlama gerçekleştirdi. Ülkede ki Tüfe, Şubat ayında bir önceki yılın aynı ayına göre %1.4 oranında bir artış kaydetti. Fakat piyasalarda ki beklentiler %1.5 oranında bir artıştı. Bu sebeple Almanya’dan gelen bu veri piyasaları tam olarak tatmin etmedi. Euro bölgesinde bunlar yaşanırken, akıllarda ki ilk soru varlık alım programından çıkışların ne zaman gerçekleşeceği. Geçtiğimiz haftalarda büyük çoğunluk kademeli olarak çıkışların yıl içerisinde gerçekleşeceğini bekliyordu. Fakat son günlerde çıkışların 2019’a sarkabileceği beklentileride oldukça artmışa benziyor. İstenilen düzeyde gitmeyen enflasyon oranları bu konuda piyasalara bir ipucu verebilir. Enflasyonda gözle görülebilir bir iyileşme varlık alım programında ki ivmeyi artırabilir. Bu sebeple bu konuda bölgede yakından takip ediliyor. Yarın için ekonomik takvime baktığımızda bölgede Almanya’dan gelecek olan İşsizlik oranları ve Euro bölgesi Tüfe verileri takip edilecek başlıca veriler olarak dikkat çekiyor. An itibari ile 1.22 seviyelerinde fiyatlanan EUR/USD paritesini teknik olarak inceleyecek olursak yukarı yönlü hareketlenmelerde sırasıyla 1.23557 – 1.23942 – 1.25518 seviyeleri direnç noktaları olarak takip edilebilir. Aşağı yönlü gevşemelerde ise 1.22392 – 1.21617 – 1.20883 seviyeleri destek noktaları olarak test edilebilir.

Son günlerde hareketli anlar yaşayan petrol fiyatlarını incelediğimizde ise gün içerisinde dalgalı bir seyir izlendi. Amerika’dan gelen ham petrol stoklarının son haftalarda artış göstermesi fiyatlamalara etki ediyor. OPEC’in arz kısma anlaşması devam etsede, Amerika’da kaya petrolü üreticilerinin üretimlerine ara vermemeleri fiyatları dengeliyor. Bu sebeple yarın Amerika’dan gelecek olan ham petrol stokları yine piyasalar tarafından yakından takip edilecek. Varil başına 63 dolar civarlarında fiyatlanan ham petrolü teknik olarak incelediğimizde yukarı yönlü hareketlenmelerde sırasıyla 64.47 – 64.93 – 66.10 seviyeleri direnç noktaları olarak takip edilebilir. Aşağı yönlü gevşemelerde ise 63.30 – 62.59 – 61.42 seviyeleri destek noktaları olarak test edilebilir.

Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir.