17 Haziran seçimleri artık Yunanistan’ın Euro Bölgesi’nde kalıp kalmayacağının oylanması olarak tanımlanıyor. Geçtiğimiz hafta, bir yıldan uzun süredir konuşulan bu ihtimal ilk kez resmi kurum ve kişilerce açıkça dile getirildi.
Cuma günü AB Komisyonu´nun Ticaretten Sorumlu Üyesi Karel De Gucht, Avrupa Komisyonu ve Avrupa Merkez Bankası´nın Yunanistan´ın Euro Bölgesi´ni terk etmek zorunda kalması durumunda uygulanacak acil durum senaryoları üzerine çalıştığını belirtti.
Bu arada Fitch, birlikten çıkma riskinin artmasını gerekçe göstererek ülkenin uzun vadeli kredi notunu B-´den CCC seviyesine düşürdüğünü bildirdi. Hafta sonu Reuters haber ajansı, İngiliz matbaası De La Rue’nun seçimler sonrasında Drahmi basımı için talimat beklediği haberini yayınladı. Son olarak, çözüm arayışı içinde olan Angela Merkel, seçimle birlikte Yunan halkının Euro’da kalmayı isteyip istemediği konusunda referandum yapılması önerdi.
Son günlerde yapılan seçim anketleri, mali yardım karşılığında Yunanistan’ın uyması gereken koşullara ve ağır kemer sıkma önlemlerine karşı çıkan radikal Sol Syriza partisinin oylarının yükseldiğini gösteriyor. AB’li yetkililer ise Yunan halkını, mali yardım anlaşmasının (17 ülke tarafından onaylanmış olan memorandumun) şartlarına uyulmaması halinde tüm para musluklarının kapatılacağı ve ülkenin Euro Bölgesinden çıkarılacağı yönünde uyarıyor.
Sonuç, Syriza partisi oy çoğunluğunu sağlarsa Yunanistan kendi para birimine, Drahmi’ye geçerek kendi ekonomisi üzerinde söz sahibi olacak. Fakat kalkınmak için ihtiyacı olan parayı da kendi kendine bulması gerekecek.
Geçtiğimiz yıl bu olasılığın adı düzenli (kontrollü) iflastı. Ve AB liderlerinin çoğunluğunun karşı çıktığı olasılıktı. Merkel de krizin başından beri hiçbir AB ülkesinin bölgeden ayrılmasına izin verilmeyeceğini tekrarlıyor. Ayrıca seçimleri AB ve IMF’in koşullarını kabul eden muhafazakar Yeni Demokrasi partisi de kazanabilir. Seçim gününe kadar Yunanistan’daki belirsizlik spekülatif haberlere kaynak olmaya devam edecek gibi görünüyor.
Fakat piyasaların Yunanistan’ın bölgeden çıkışını fiyatlamak yerine daha gerçekçi haberlere yönelmesi mümkün. Önümüzdeki haftalarda bankacılık sektöründe yaşanan kriz ile İspanya, son dönemde kötüleşen verileri ile ABD ve Çin ön planda olabilir.
