TÜİK‘in yayınladığı verilere göre Türkiye ekonomisi dördüncü çeyrekte %3.5, 2016 yılında ise %2.9 ile beklentilerin üzerinde bir büyüme performansı gerçekleştirdi. Kişi başına düşen milli gelir ise 10.807 dolar oldu.
2016’da hanehalkı harcamaları %2.3 artarken devlet harcamaları da %7.3’lük artış göstermiş. İhracat %2 azalış gösterirken ithalatta %3.9’luk artış yaşanmış. İşgücü ödemelerin de %22.8’lik bir artış var. GSYH’yi oluşturan faaliyetlerde ise 2016’da tarım sektörünün toplam katma değeri %4.1 azalırken sanayi sektörünün katma değeri %4.5 artış göstermiş. İnşaat sektörü de %7.2 artarken hizmetler sektörünün katma değerinde %0.8’lik bir azalış var.
Beklentilerin üzerinde gelen büyüme rakamları şüphesiz geçtiğimiz çeyrekte yaşanan daralma sonrası pozitif bir gelişme ancak hükümet tarafından gelen açıklamalarda bu oranların yeterli olmadığı ve %4.5-%5 arası bir büyüme gerçekleştirmemiz gerektiği belirtiliyor.
Ayrıca bir parantez açmakta fayda var. TÜİK’in son yaptığı değişikliklere göre artık GSYH hesaplanırken sabit fiyatlar baz alınarak elde edilen reel büyüme rakamları artık zincirleme hacim endeksiyle hesaplanıyor. Bu hesaplama yapılırken de baz alınan yıl ekonominin %4.7 daraldığı 2009 yılı.
Kısacası Türkiye için son derece çetin geçen 2016 yılında yeni hesaplamalarla birlikte %2.9’luk bir büyüme ile karşı karşıya olsak da hala %4.5-%5’lik büyüme hedefinin altındayız. Kaldı ki neredeyse %13’lere kadar tırmanan işsizlik oranı ve yükselen enflasyon da bir yandan büyük soru işaretleri yaratıyor.
Bugün dolar endeksindeki yatay seyirle birlikte gelen veri sonrası kurda 3.64 altına doğru bir düşüş gerçekleşti. Güney Afrika Randında yaşanan sert değer kayıplarına rağmen TL şimdilik çok da fazla etkilenmiş görünmüyor.
