Hafta sonu Euro Bölgesi’ni ilgilendiren pek çok gelişme vardı yine…
Geçen haftayı Avrupa Merkez Bankası Başkanı Draghi’nin yeni müdahalelerinin LTRO, tahvil alımı ve faiz indirimi olacağı konuşmaları ile tamamlamıştık ayrıca kurtarma fonu ESM’ye bankacılık lisansı verilmesine böylece ECB’den sınırsız para çekebilmesine Draghi’nin sıcak bakmaya başladığı konuşmaları da vardı.
Hafta sonu spekülasyonlar devam etti. Önce Almanya Maliye Bakanı’ndan “İspanya’nın yardıma ihtiyacı yok, tahvillerinin alınması için başvuracak konuşmaları doğru değil” açıklaması geldi.
Ama sonrasında ECB fısıltıları devam etti; Draghi’nin Perşembe günkü ECB toplantısı öncesi Almanya Merkez Bankası Başkanı Weidmann ile görüşecek olması tahvil alımına ikna turları olarak yorumlandı.
Bazı AB yetkililerine dayandırılan iddialara göre ise EFSF’nin birincil piyasada ECB’nin ise ikincil piyasada koordine tahvil alımı planlanıyor.
İspanya’nın 300 milyar Euro’luk yardım istemeyi düşündüğü haberleri de yine devam etti; her ne kadar İspanyol yetkililer her fırsatta yalanlasalar da…
Eurogroup Başkanı Juncker’in bir gazeteye verdiği röportajda “ECB’nin bağımsızlığını tehlikeye atmadan ECB ile beraber çalışacağız ve önümüzdeki günlerde gereken yapılmalı, kaybedecek vakit yok” demesi de EFSF-ECB tahvil alımı iddialarını güçlendirecek cinsten oldu.
Tüm bunların üzerine Cuma günü Merkel-Hollande gibi bu sefer de Merkel Monti (İtalya Başbakanı) ortak bir açıklama ile Euro Bölgesi’ni korumak için mümkün ne varsa yapılacak” diyerek önümüzdeki günlerde adımların atılacağının beklentisini bir üst basamağa taşıdılar.
İspanya ve İtalya tahvil faizlerini aşağı çekmek için perde arkasına bunlar olurken Yunanistan’ın belirsizliği de devam ediyor…
2013-2014 için gerekli bütçe kesintilerinin çoğu üzerinde anlaşan koalisyonda son 1.5 milyar euro için görüşmeler devam ediyor, henüz bir kesinlik sağlanana sonra da bu troyka heyeti ile konuşulana kadar da troyka Atina’da kalmaya devam edecek gibi duruyor.
Yunanistan için nihai karar Eylül’de verilecek ve bu karar öncesi başbakan Samaras 25 Ağustos’ta Merkel 26 Ağustos’ta ise Hollande ile görüşeceğini açıkladı, Yunanistan için pazarlık anlamı taşıyan bu görüşmelerin ECB başkanı Draghi, IMF Başkanı lagarde ve Eurogroup Başkanı Juncker ile de gerçekleşmesi planlanıyor.
Cuma günü ECB ve Euro Bölgesi içindeki diğer ulusal merkez bankalarının Yunanistan tahvillerinden bir miktar zarar yazmaları böylece Yunanistan’ın borç yükünün azaltılmasının konuşulduğu haberleri vardı ama hafta sonunda bu yönde haberler pek yoktu.
Bunun yerine Almanya’da koalisyon ortaklarından liberal demokratlardan Yunanistan için oldukça karamsar açıklamalar geldi. Borçlarını ödeyemeyeceklerini bu sebeple de Euro dışına çıkmaları gerektiğini söyleyenler, yeni yardım verilmesi fikrini peşinen reddedenler vs… Merkel’in partisi içinden de benzer görüşleri daha önce duymuştuk hatta Maliye Bakanı Schaeuble yine mevcut kurtarma paketi şartlarında bir iyileşme olmayacağının altını çizdi.
Yani Yunanistan’ın durumu bir süre daha belirsiz ve nihai sonuç Eylül’de belli olacak gibi.
Hafta sonu gelişmeleri her ne kadar beklentileri yükseltmiş olsa ve Asya borsaları yine (Çin dışında) yeşil bir gün geçirmiş olsalar da pariteler Cuma günkü ataktan sonra sakin bir gece geçirdiler. Bunda Almanya’dan gelen açıklamaların beklentileri aşağı çekmesi etkin oldu.
Bugün İspanya’nın büyüme verisi ve İtalya’nın 5-10 yıl vadeli tahvil ihracı günün en önemli gelişmelerinden olacaklar. Tahvil faizlerinin hafta sonu haberlerinden sonra nasıl tepki verecekleri bugün piyasa için belirleyici olacak ve hem büyüme datası hem de ihale failzeri doğrudan etkileyecek gelişmeler. Faizlerdeki düşüşün devamı ve Perşembe beklentisi EURUSD için tekrar 1.24 anlamına gelir.