Krizi fırsata çevirebilmek için kritik nokta, aslında her zaman olduğu gibi doğru zamanda doğru ürünü kullanabilmekte gizli.
Özellikle son haftalarda Türkiye’de ve Dünya’da finansal kriz endişeleri artıyor. Bu gibi dönemlerde, yatırımcılar da çoğu zaman nereye yatırım yapılması gerektiği konusunda endişeler taşıyor, kafalar da bu karmaşa ile paralel olarak karışıyor.
Bazı yatırımlar yastık altı tabir edilen tasarruflara dönüşürken, bazıları likitte bekleme amaçlı mevduatlara dönüşüyor, bazı yatırımlar da özellikle potansiyel kriz ve krizden çıkış dönemlerinde değerlenecek ürünlere doğru yol alıyor.
Krizi fırsata çevirebilmek için kritik nokta, aslında her zaman olduğu gibi doğru zamanda doğru ürünü kullanabilmekte gizli. Geçmiş dönemlerde yaşanan kriz beklentileri ile kriz dönemlerini doğru şekilde analiz edebildikçe, doğru zamanda doğru üründe bulunabilme şansımız da gittikçe artıyor.
Hangi ürünün doğru bir yatırım olacağını seçmeden önce, yatırımın yapılacağı piyasayı seçmek gerekiyor; emlak piyasası, hisse senedi, forward, opsiyon kontratları, forex ve bir çok piyasa kendi karakteristiklerine uygun ürünler barındırıyor.
Forex Piyasasının bu gibi dönemlerde sunduğu ürün genişliğinin yanında, yatırım imkanları ve piyasa karakteri ile krizleri fırsata çevirmede en uygun piyasaların başında geldiğini objektif bir bakış açısıyla söylemek mümkün.
Kriz döneminde, normal şartlardan daha keskin şekilde artan/azalan risk iştahı, beraberinde paritelerdeki fiyat değişikliklerini de keskinleştiriyor. Örnek vermek gerekirse Dolar/TL kuru küresel boyutta yükselen endişelerle birlikte yükselişe geçebiliyor veya savaş endişeleri ile ALTIN güvenli liman olarak öne çıkıyor ve ALTIN(ons)/DOLAR aynı şekilde yükselebiliyor. Krizin bastırılmaya başlandığı dönemlerde ise aynı şekilde yükselen Dolar/TL de bu sefer düşüşler başlıyor.
İşte bu gibi keskin hareketler sırasında forex piyasası, size hem düşüşten hem de çıkıştan yararlanma fırsatı sunuyor. Düşük teminat ile forex piyasasında, yatırımınızın 100 katına kadar işlem yapabilme fırsatı doğuyor (örneğin 1.000 USD yatırımınız 100.000 USD lik işlem imkanı sunuyor).
Yalnız üzerine basa basa belirtmek istiyoruz ki, 1.000 USD lik bir yatırım yapmış olmanız, 100.000 USD lik bir işlem açmanız gerektiği anlamına gelmiyor. Aynı yatırım miktarı ile, 5.000 USD lik, 10.000 USD lik bir yatırımda bulunmak çok daha mantıklı ve çok daha profesyonel bir yaklaşım oluyor, riski minimize edip, paranızı 3 katına 5 katına çıkarmak yerine, daha gerçekçi kazançlar hedeflemenize yarıyor.
Bunun dışında hem paritenin düşüşüne paralel, hem de yükselişine paralel işlem imkanınızın olması ve Türkiye’de SPK denetiminde olan piyasada, yatırdığınız teminattan fazlasını kaybetme riskinizin hiç bir şekilde olmaması da önemli avantajlar arasında.
Tüm bunların yanında, belirtmek gerekir ki, Forex piyasasındaki Altın ve Döviz işlemlerinde AL/SAT fiyat farkları, bankaların veya döviz bürolarının sunduğu AL/SAT farklarının çok çok altında.
Örneğin bankalarda USDTRY AL/SAT fiyatları 2.0400/2.0100 olurken, aynı anda Forex piyasasında AL/SAT farkı 2.0397/2.0390 oluyor (yaklaşık 40 ta 1’i kadar), bu da hem kar ettiğinizde kar durumunuzu arttırıyor, hem de ufak bir değişimin hemen AL/SAT farkını çıkarmasına sebep oluyor.
Dolayısıyla Forex piyasası, yatırımcılara çok büyük bir esneklik sağlayarak AL/SAT farkı masrafının yatırımlarının değerini etkilemesine izin vermiyor. Global belirsizlik ortamında hızlı karar alarak hareket etmenin sağladığı avantajı düşününce bunun ne kadar büyük bir avantaj olduğu görülecektir.